Venedik'e yaklaşırken
DSC_0864.JPG (296.11 KB , 700x469 - Gösterim: 74 kez.)
DSC_0865.JPG (221.93 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0866.JPG (273.43 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_0867.JPG (342.85 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
..
DSC_0868.JPG (266.06 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_0872.JPG (348.39 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_0877.JPG (304.39 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_0878.JPG (286.93 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
...
DSC_0879.JPG (361.97 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0884.JPG (171.77 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_0885.JPG (217.33 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0887.JPG (182.18 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
...
DSC_0890.JPG (185.37 KB , 700x469 - Gösterim: 66 kez.)
DSC_0891.JPG (268.08 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0892.JPG (298.27 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez
.
DSC_0893.JPG (201.93 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0894.JPG (209.24 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0895.JPG (205.77 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez
..
DSC_0897.JPG (213.27 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0898.JPG (311.49 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0899.JPG (284.3 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez
Sonunda Venedik'e varıyoruz.
Venedik'in içine araba veya karavan almıyorlar tabiki. sadece
otobüslerle gidebiliyorsunuz ama Venedik'e en yakın kampa Camping
Rialto'ya varıyoruz.
Fiyatı öğrenmek için ben ve bama aşağı iniyoruz. Kız italyan olduğu için İngilizcesi çok aksanlı. Ama anlaşabiliyoruz her şekilde.
Günlük ücretim 31€ olduğunu söylüyor. Uzun uzun hesaplama yapıyor hesap makinesiyle. Yeni olduğu çok belli.
Girişe yakın hoş bir yer seçiyoruz. Öğrenciler çok.
Buraya arkadaş gruplarıyla gelip çadırlarda uygun fiyatlara kalıyorlar.
Elektrik girişi üçlü. Kabloya ihtiyacımız var bunun için. Gidip istiyoruz. Ama kamp bunun için kurnazlık tasarlamış.
minnacık şey için 3€ istiyor. Vermek istemiyoruz haliyle çünkü çok komik bir şey bu. Daha önceki kaldığımız Dubrovnik'teki kampta da birleştirici kablo kullanmıştık ve para istememişlerdi. Sadece kullanıp zararsız bir şekilde iade etmeniz gerekiyordu.
Uzun bir anlaşamamazlık sonunda kız kabloyu faturanın üstüne not edip veriyor.
Alıyoruz. Yerleştikten sonra hemen Venedik'e gidiyoruz otobüsle. Otobüs biletini Camping'ten alabilirsiniz. 3 kişi gidiş dönüş 7.30€.
Elimizde Venedik haritası var. Ama ona sadık kalmak zorunda değiliz ki kalmadıkta.Ara sokaklara girdik hatta kaybolduk
Ama Venedik'in haritaya baka baka belirli yerlerini gezerek gezmiş sayılacağına inanmak zor.
Bütün şehri baştan sona gezdik. Ama çok yorulduk.
Fotoğraflarla başbaşa bırakmak lazım şimdi sizi biraz ki atmosferi yaşayın..
Fiyatı öğrenmek için ben ve bama aşağı iniyoruz. Kız italyan olduğu için İngilizcesi çok aksanlı. Ama anlaşabiliyoruz her şekilde.
Günlük ücretim 31€ olduğunu söylüyor. Uzun uzun hesaplama yapıyor hesap makinesiyle. Yeni olduğu çok belli.
Girişe yakın hoş bir yer seçiyoruz. Öğrenciler çok.
Buraya arkadaş gruplarıyla gelip çadırlarda uygun fiyatlara kalıyorlar.
Elektrik girişi üçlü. Kabloya ihtiyacımız var bunun için. Gidip istiyoruz. Ama kamp bunun için kurnazlık tasarlamış.
minnacık şey için 3€ istiyor. Vermek istemiyoruz haliyle çünkü çok komik bir şey bu. Daha önceki kaldığımız Dubrovnik'teki kampta da birleştirici kablo kullanmıştık ve para istememişlerdi. Sadece kullanıp zararsız bir şekilde iade etmeniz gerekiyordu.
Uzun bir anlaşamamazlık sonunda kız kabloyu faturanın üstüne not edip veriyor.
Alıyoruz. Yerleştikten sonra hemen Venedik'e gidiyoruz otobüsle. Otobüs biletini Camping'ten alabilirsiniz. 3 kişi gidiş dönüş 7.30€.
Elimizde Venedik haritası var. Ama ona sadık kalmak zorunda değiliz ki kalmadıkta.Ara sokaklara girdik hatta kaybolduk
Ama Venedik'in haritaya baka baka belirli yerlerini gezerek gezmiş sayılacağına inanmak zor.
Bütün şehri baştan sona gezdik. Ama çok yorulduk.
Fotoğraflarla başbaşa bırakmak lazım şimdi sizi biraz ki atmosferi yaşayın..
DSC_0905.JPG (268.57 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_0906.JPG (256.83 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_0909.JPG (278.71 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_0910.JPG (279.98 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez.
....
DSC_0911.JPG (270.65 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_0912.JPG (276.38 KB , 700x469 - Gösterim: 69 kez.)
DSC_0917.JPG (245.31 KB , 700x469 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_0922.JPG (285.68 KB , 700x469 - Gösterim: 68 kez
...
DSC_0927.JPG (251.16 KB , 700x469 - Gösterim: 83 kez.)
DSC_0930.JPG (239.67 KB , 700x469 - Gösterim: 90 kez.)
DSC_0933.JPG (323.83 KB , 700x469 - Gösterim: 90 kez.)
DSC_0934.JPG (277.96 KB , 700x469 - Gösterim: 86 kez.
..
DSC_0938.JPG (200.52 KB , 700x469 - Gösterim: 89 kez.)
DSC_0941.JPG (329.44 KB , 700x469 - Gösterim: 91 kez.)
DSC_0943.JPG (262.54 KB , 700x469 - Gösterim: 91 kez.)
DSC_0947.JPG (294.35 KB , 700x469 - Gösterim: 93 kez
..
DSC_0948.JPG (282.83 KB , 700x469 - Gösterim: 93 kez.)
DSC_0949.JPG (308.49 KB , 700x469 - Gösterim: 95 kez.)
DSC_0950.JPG (255.01 KB , 700x469 - Gösterim: 94 kez.)
DSC_0951.JPG (306.61 KB , 700x469 - Gösterim: 94 kez
..
DSC_0952.JPG (280.85 KB , 700x469 - Gösterim: 98 kez.)
DSC_0953.JPG (333.83 KB , 700x469 - Gösterim: 97 kez.)
DSC_0954.JPG (311.08 KB , 700x469 - Gösterim: 90 kez.)
DSC_0957.JPG (266.05 KB , 700x469 - Gösterim: 88 kez
...
DSC_0975.JPG (282.77 KB , 700x469 - Gösterim: 86 kez.)
DSC_0960.JPG (270.9 KB , 700x469 - Gösterim: 82 kez.)
DSC_0967.JPG (282.11 KB , 700x469 - Gösterim: 83 kez.)
DSC_0968.JPG (234.46 KB , 700x469 - Gösterim: 82 kez.
.....
DSC_0990.JPG (277.14 KB , 700x469 - Gösterim: 82 kez.)
DSC_0975.JPG (282.77 KB , 700x469 - Gösterim: 78 kez.)
DSC_0977.JPG (254.73 KB , 700x469 - Gösterim: 79 kez.)
DSC_0980.JPG (258.6 KB , 700x469 - Gösterim: 80 kez.)
DSC_0985.JPG (206.14 KB , 700x469 - Gösterim: 79 kez
..
DSC_1017.JPG (284.34 KB , 700x469 - Gösterim: 78 kez.)
DSC_0995.JPG (306.42 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez.)
DSC_1004.JPG (243.26 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez.)
DSC_1013.JPG (238.61 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez.)
DSC_1015.JPG (354.14 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez
..
DSC_1042.JPG (311.39 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez.)
DSC_1022.JPG (313.41 KB , 700x469 - Gösterim: 77 kez.)
DSC_1032.JPG (238.41 KB , 700x469 - Gösterim: 77 kez.)
DSC_1035.JPG (250.65 KB , 700x469 - Gösterim: 76 kez.)
DSC_1037.JPG (251.87 KB , 700x469 - Gösterim: 77 kez.
.
DSC_1066.JPG (208.31 KB , 700x469 - Gösterim: 74 kez.)
DSC_1042.JPG (311.39 KB , 700x469 - Gösterim: 74 kez.)
DSC_1043.JPG (146.35 KB , 700x469 - Gösterim: 72 kez.)
DSC_1051.JPG (280.72 KB , 700x469 - Gösterim: 72 kez.)
DSC_1058.JPG (222.69 KB , 700x469 - Gösterim: 72 kez
..
DSC_1066.JPG (208.31 KB , 700x469 - Gösterim: 71 kez.)
DSC_1067.JPG (253.63 KB , 700x469 - Gösterim: 71 kez.)
DSC_1068.JPG (113.62 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1070.JPG (218.85 KB , 700x469 - Gösterim: 71 kez.)
DSC_1075.JPG (277.71 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
.
DSC_1078.JPG (251.97 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1084.JPG (204.4 KB , 700x469 - Gösterim: 71 kez.)
DSC_1096.JPG (116.45 KB , 468x700 - Gösterim: 71 kez.)
DSC_1090.JPG (277.34 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1092.jpg (71.59 KB , 685x1024 - Gösterim: 0 kez.)
.
DSC_1116.JPG (99.45 KB , 468x700 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_1113.JPG (251.17 KB , 700x469 - Gösterim: 69 kez.
.
DSC_1150.JPG (244.8 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1120.JPG (98.25 KB , 468x700 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_1125.JPG (262.08 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1129.JPG (259.5 KB , 700x469 - Gösterim: 69 kez.)
DSC_1135.JPG (194.49 KB , 700x469 - Gösterim: 70 kez
.
DSC_1177.JPG (87.67 KB , 700x469 - Gösterim: 141 kez.)
DSC_1150.JPG (244.8 KB , 700x469 - Gösterim: 148 kez.)
DSC_1168.JPG (238.82 KB , 700x469 - Gösterim: 145 kez.)
DSC_1169.JPG (269.26 KB , 700x469 - Gösterim: 148 kez.)
DSC_1174.JPG (308.28 KB , 700x469 - Gösterim: 147 kez
Bu fotoğrafları çekmek için 5 5 buçuk saatlik yürüme maratonu gerçekleştirdik ama kesinlikle değdi
Tekrar meydana gelip 9 numaralı otobüsle kampın önünde indik. Çok acıkmış, deli gibi terlemiş ve yorulmuş üstüne bir de acıkmıştık.
Yıkandık, yemek yedik üstüne güzel bir meyve ziyafeti çektik. o akşam tüm yorgunluğumuzu attık
Tekrar meydana gelip 9 numaralı otobüsle kampın önünde indik. Çok acıkmış, deli gibi terlemiş ve yorulmuş üstüne bir de acıkmıştık.
Yıkandık, yemek yedik üstüne güzel bir meyve ziyafeti çektik. o akşam tüm yorgunluğumuzu attık
DSC_1178.JPG (84.17 KB , 700x469 - Gösterim: 138 kez.)
italya(10).JPG (212.27 KB , 700x394 - Gösterim: 144 kez.)
18 Haziran
Sabah 10 gibi uyanıp kahvaltı edip 13 de toparlanıp çıktık.
Yol rotamız ise şöyle:
...
Yolumuz uzun. İtalya'da trafik ışıklarından çok göbek var. sanırım trafik yoğunluğunu engellemek için böyle bir çözüm bulmuşlar.. Verona'ya kadar yaklaşık 50 küsür göbek döndük.
Yolumuz ve hedefimiz ilk önce Verona, sonra Lazise ve dolayısıyla Garda gölü
İyi geceler efenim...
Sabah 10 gibi uyanıp kahvaltı edip 13 de toparlanıp çıktık.
Yol rotamız ise şöyle:
...
Yolumuz uzun. İtalya'da trafik ışıklarından çok göbek var. sanırım trafik yoğunluğunu engellemek için böyle bir çözüm bulmuşlar.. Verona'ya kadar yaklaşık 50 küsür göbek döndük.
Yolumuz ve hedefimiz ilk önce Verona, sonra Lazise ve dolayısıyla Garda gölü
İyi geceler efenim...
Başlıksız 2.jpg (237.69 KB , 700x360 - Gösterim: 138 kez
Venedik (Venezia
), Kuzey İtalya'nın doğusunda Adriyatik Denizi'nin kuzey kıyılarında,
İtalya'ya bağlı ada şehridir.. Yaklaşık 118 adacık üzerine kuruludur.
Tarihsel Venedik şehrinde adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve
bunları birbirine bağlayan 400 köprü bulunur.
Kamu idaresi bakımdan Venedik bir komün olup Veneto bölgesinin ve kendi adını taşıyan Venezia ili'nin başkentidir. Venedik komününün tarihsel Venedik şehrini ihtiva eden ana ada bölümü ile ana karada bulunan Mestre mahallesi arasında, 4 kilometre uzunluğunda Ponte della Libertà (Özgürlük Köprüsü)" adı verilen kara ve demiryolu köprüsü bulunur.
Tarihsel Venedik nüfusu o dönemlerde 300.000 civarında iken günümüzde 72.000'e kadar düşmüştür ve halen azalmaktadır. Yaşlı nüfusun yoğunlukta olduğu Venedik, artık anakarada bulunan Mestre adı verilen yeni şehre doğru kaymaktadır. Venedik'te yaşayanların %50'den fazlası geçimlerini turizmden sağlamaktadırlar.Bugüne kadarki rekor bir günde 150.000 turisttir.Bu kadar turistik olması ve her şeyin deniz yoluyla taşınması sonucu fiyatlar İtalya'nın geneline göre daha pahalıdır.Bütün taşımacılığın su yolları ve kanallardan yapıldığı Venedik, Avrupa'nın motorlu kara taşıtlarına izin verilmeyen tek büyük kentidir..
Kamu idaresi bakımdan Venedik bir komün olup Veneto bölgesinin ve kendi adını taşıyan Venezia ili'nin başkentidir. Venedik komününün tarihsel Venedik şehrini ihtiva eden ana ada bölümü ile ana karada bulunan Mestre mahallesi arasında, 4 kilometre uzunluğunda Ponte della Libertà (Özgürlük Köprüsü)" adı verilen kara ve demiryolu köprüsü bulunur.
Tarihsel Venedik nüfusu o dönemlerde 300.000 civarında iken günümüzde 72.000'e kadar düşmüştür ve halen azalmaktadır. Yaşlı nüfusun yoğunlukta olduğu Venedik, artık anakarada bulunan Mestre adı verilen yeni şehre doğru kaymaktadır. Venedik'te yaşayanların %50'den fazlası geçimlerini turizmden sağlamaktadırlar.Bugüne kadarki rekor bir günde 150.000 turisttir.Bu kadar turistik olması ve her şeyin deniz yoluyla taşınması sonucu fiyatlar İtalya'nın geneline göre daha pahalıdır.Bütün taşımacılığın su yolları ve kanallardan yapıldığı Venedik, Avrupa'nın motorlu kara taşıtlarına izin verilmeyen tek büyük kentidir..
Venedik Planı.jpg (218.77 KB , 800x590 - Gösterim: 43 kez.)
Venedik-2.jpg (230.77 KB , 760x570 - Gösterim: 42 kez
Kaldıgımız yerden devam..Garda gölüne dogru gidiyoruz.
Geçtigimiz yerlerde genelde tek katlı villavari evler var.Çok güzel ve bakımlı bahçeleri var.
Mazot Türkiye-İtalya farklı degil.Hatta bazı istasyonlarda bizden bile pahalı..Ama istasyonlar hep kartlı sistem ve kimse yok.Kendin doldurup ödüyorsun..Saat 14.00 gibi Veronaya girdik.Şehri gezip tur attık..Hava sıcaktı..Yanıyordu.
Lazise üzerinden Lago di Garda yolundayız..Etrafta Kiwi-şeftali ve üzüm bagları var.Üzerleri sera örtüsü ile tamamen kapalı.Herhangi bir dolu v.s gibi etkilere kapalı yani.Uzun atımlı fıskiyelerle yagmurlama sistemi ile sulanıyorlar.
Saat 15.00 gibi geldik.Kamp yeri için yolun göl tarafındaki kamplara bakmaya başladık.Genelde 30-40 € arası kampinglerdi.Hepside aynı standartları veriyordu.Farkları biraz daha bakımlı biraz daha özenli olmaları idi.
Biraz daha ileriye gidip hem gölün ilerisini görmek hemde seçeneklerimizi dahada arttırmak için devam ettik.
Camping spiaggia d'oro yu begendik.Göle tamamen cepheli sadece yol var.Önü açık ve manzarası daha hoşumuza gitti..Üstelik sakindi. 28€ ücret verdik.wi-fi dahil herşey vardı..
Terlemiştik.Hemen hazırlanıp yorgunlugumuzu ve terimizi attık.. Tatlı su ama..güzel..2 saat yüzdük.
DSC_1202.JPG (156.42 KB , 860x729 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1207.JPG (176.42 KB , 860x736 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1208.JPG (189.05 KB , 870x574 - Gösterim: 0 kez.
DSC_1212.JPG (154.36 KB , 860x659 - Gösterim: 1 kez.)
DSC_1217.JPG (76.46 KB , 860x465 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1250.JPG (109.33 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1251.JPG (231.13 KB , 860x604 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1257.JPG (174 KB , 780x545 - Gösterim: 98 kez.)
DSC_1261.JPG (146.03 KB , 780x506 - Gösterim: 99 kez.
20120619_134256.jpg (132.54 KB , 780x560 - Gösterim: 99 kez.)
DSC_1262.JPG (116.91 KB , 778x465 - Gösterim: 98 kez.)
DSC_1263.JPG (184.28 KB , 780x608 - Gösterim: 99 kez.)
DSC_1267.JPG (128.58 KB , 780x480 - Gösterim: 98 kez.
Garda Gölü.jpg (67.5 KB , 296x562 - Gösterim: 91 kez
Gölün en kuzey ucundaki Riva del Garda kasabası, sörf ,yelken merkezi..Kasabanın kuzeyinde göl ve şelaleler var. Yol boyunca her yer bağ. Yaklaşık 4 kilometre kuzeydeki şelale Cascate Varone Grotta güzelliğiyle nefes kesiyor. Yolun devamında yemyeşil Tenno Gölü (Lago di Tenno) uzanıyor. Riva del Garda’dan 70 kilometre uzaklıktaki popüler kayak merkezi Madonna di Campiglio’ya yakın bir başka şelale Cascate Nardis. Burada 130 metreden dökülen suyun gürültüsü kulakları zorluyor. Madonna di Campiglio yolu üzerinde sağınızda üzeri karlarla kaplı Dolomitleri görüyorsunuz, onun dışında kalan her yer yeşilin farklı tonlarıyla bezeli orman. Gölün batı kıyısından güneye inerken Riva del Garda’ya 25 kilometre uzaklıkta Malcesine kasabasında gölün üzerine uzanan burnun üzerine kurulmuş eski kalenin bozulmamış görüntüsü ve daracık sokaklar sizi ortaçağa götürüyor, kalenin gece ışıklandırması görülmeye değer. Daha güneyde gölün genişlemeye başladığı yerde göle adını veren Garda kasabası var, şirin mi şirin. Sahilinde bol ıhlamur ağaçları var..Birkaç kilometre güneydeki Lazise, kalesinin surları sanki yeni yapılmışçasına iyi korunmuş bir ortaçağ kasabası ..
Ayrıca gölün en batısında Lazise’ye yakın Avrupa’nın en büyük çocuk eğlence parklarından olan Gardaland var, biz kapısına kadar gidip girmedik.Milano-Venedik otobanının yaklaşık 10 kilometre kuzeyinde, gölün birkaç kilometre içine uzanan burunda ünlü soprano Maria Callas’ın da tercih ettiği Sirmione kasabası var. Oldukça popüler ve tek girişi olan ve bir köprüyle anakaraya bağlanan eski şehrin surlarından içeri girdiğinizde daracık sokaklarıyla davetkar..Doğu kıyısındaki Salo ve hemen kuzeyindeki Gardone Riviera bölgenin en revaçta olan yerleri... Kıyıda büyük bahçeli, yüksek ağaçlı ve renk renk çiçeklerle bezeli malikaneler de görülmeli. Çevre ıhlamur, manolya, lavanta ve yasemin agaçları ve kokusuyla bezeli..
Garda gölü-krokisi.jpg (144.19 KB , 784x800 - Gösterim: 87 kez.
Garda 3.jpg (110.91 KB , 800x506 - Gösterim: 67 kez.)
Garda 4.jpg (174.36 KB , 800x603 - Gösterim: 66 kez.)
Garda 5.jpg (233.73 KB , 800x643 - Gösterim: 68 kez.
Garda 6.jpg (165.04 KB , 800x600 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 2.jpg (141.82 KB , 800x416 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 3.jpg (135.69 KB , 800x413 - Gösterim: 68 kez.
Sirmione 4.jpg (136.42 KB , 800x420 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 5.jpg (107.15 KB , 800x412 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 6.jpg (102.42 KB , 800x417 - Gösterim: 67 kez
Sirmione 7.jpg (85.67 KB , 800x413 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 8.jpg (98.55 KB , 800x420 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 9.jpg (84.11 KB , 800x453 - Gösterim: 67 kez
Sirmione 10.jpg (185.39 KB , 800x462 - Gösterim: 112 kez.)
Sirmione 12.jpg (128.66 KB , 800x456 - Gösterim: 111 kez.)
Sirmione 1.jpg (114.21 KB , 800x433 - Gösterim: 111 kez.
20 Haziran Çarşamba
Sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı yapıp yol hazırlıgına başladık.Dün akşam gezi sonrası verdigimiz karar sonrası Modenaya gidecektik.Oradan Ferara,Venedik,Trieste,Slovenya ve Hırvatistan,Sırbistan-Bulgaristan yapacaktık..
Modena yapmamızın sebebi Toyota Land Cruiser vx80 arazi aracım için ARB old man emu 3 " yükseltme kitine bakacak..begenirsek alacaktım..Ferrarinin anavatanını da görmüş olacaktık..
Verona,Modena-Ferrara.jpg (130.08 KB , 800x421 - Gösterim: 106 kez.)
Rota- 2.jpg (266.67 KB , 700x368 - Gösterim: 97 ke
..
İçimizde burukluk bırakarak Gardadan ayrıldık..Kısa zamanda da olsa Garda bizde güzel bir anı bırakarak geride kalıyor.İtalyanın o sıcak ve umursamaz havası ,kasabalarını birer birer geçip Modenaya dogru gidiyoruz.İş günü oldugundan mıdır her yer araba ve insan seli..Bazan kendimi ülkemde gibi hissetmeme neden olan şeylere sık sık rastlıyoruz..
Kısaca burada kalsam..benim uzun süre kimse yabancı oldugumun farkına varmaz diyorum..
İtalyada ilk defa otobana giriyoruz.Biletimizi gişelerden aldık...Modenaya dogru otoyol araç trafigi müthiş bir şekilde akıyor..Yol çalışması var galiba ileride..Tek şeride giriyoruz..kimse bir araç öne geçmek için ugraşmadı..Hatta benden önce olan küçük araç bana yol verdi.Teşekkür ettim..Sapaktan çıkıp gps cihazımızın yönlendirdigi adrese dogru gidiyoruz..
Modena spor arabaların babalarından sayılan (kimin baba kimin ana oldugunu tartışacak degilim ya. hız yapmayı seven biri degilim..kulak dolgunlugu Ferrari,Porche,Corvette ) Ferrarinin -kırmızı şeytanların yuvası-evi burası..Enzo Ferrari burada bu güzel aracı üetmiş..el yapımı imkansızlıklar içerisinde üretmiştir belki..Ama herkesin gıpta ettigi spor bir araba burada dogmuş vesselam.Bununla da kalmayıp Maserati,De Tomasso gibi diger spor arabaların da dogdugu yermiş...Pavarotti de burada dogmuş...yani velhasıl...verimli topraklarmış...
DSC_1292.JPG (167.32 KB , 860x502 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1294.JPG (136.57 KB , 860x487 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1296.JPG (117.13 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1300.JPG (132.57 KB , 866x523 - Gösterim: 0 kez.
P1050607.JPG (143.99 KB , 860x562 - Gösterim: 0 kez.)
Gardaya veda.JPG (129.35 KB , 851x403 - Gösterim: 0 kez.)
Gardaland.JPG (81.01 KB , 760x524 - Gösterim: 79 kez.)
DSC_1304.JPG (117.57 KB , 861x598 - Gösterim: 0 kez.
DSC_1308.JPG (81.45 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1331.JPG (61.89 KB , 836x472 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1366.JPG (72.73 KB , 760x451 - Gösterim: 77 kez.)
DSC_1371.JPG (118.75 KB , 780x715 - Gösterim: 77 kez.)
Ferrari-360.jpg (81.88 KB , 1024x768 - Gösterim: 0 kez.)
Geçtigimiz yerlerde genelde tek katlı villavari evler var.Çok güzel ve bakımlı bahçeleri var.
Mazot Türkiye-İtalya farklı degil.Hatta bazı istasyonlarda bizden bile pahalı..Ama istasyonlar hep kartlı sistem ve kimse yok.Kendin doldurup ödüyorsun..Saat 14.00 gibi Veronaya girdik.Şehri gezip tur attık..Hava sıcaktı..Yanıyordu.
Lazise üzerinden Lago di Garda yolundayız..Etrafta Kiwi-şeftali ve üzüm bagları var.Üzerleri sera örtüsü ile tamamen kapalı.Herhangi bir dolu v.s gibi etkilere kapalı yani.Uzun atımlı fıskiyelerle yagmurlama sistemi ile sulanıyorlar.
Saat 15.00 gibi geldik.Kamp yeri için yolun göl tarafındaki kamplara bakmaya başladık.Genelde 30-40 € arası kampinglerdi.Hepside aynı standartları veriyordu.Farkları biraz daha bakımlı biraz daha özenli olmaları idi.
Biraz daha ileriye gidip hem gölün ilerisini görmek hemde seçeneklerimizi dahada arttırmak için devam ettik.
Camping spiaggia d'oro yu begendik.Göle tamamen cepheli sadece yol var.Önü açık ve manzarası daha hoşumuza gitti..Üstelik sakindi. 28€ ücret verdik.wi-fi dahil herşey vardı..
Terlemiştik.Hemen hazırlanıp yorgunlugumuzu ve terimizi attık.. Tatlı su ama..güzel..2 saat yüzdük.
..
DSC_1202.JPG (156.42 KB , 860x729 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1207.JPG (176.42 KB , 860x736 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1208.JPG (189.05 KB , 870x574 - Gösterim: 0 kez.
..
DSC_1212.JPG (154.36 KB , 860x659 - Gösterim: 1 kez.)
DSC_1217.JPG (76.46 KB , 860x465 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1250.JPG (109.33 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
..
DSC_1251.JPG (231.13 KB , 860x604 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1257.JPG (174 KB , 780x545 - Gösterim: 98 kez.)
DSC_1261.JPG (146.03 KB , 780x506 - Gösterim: 99 kez.
20120619_134256.jpg (132.54 KB , 780x560 - Gösterim: 99 kez.)
DSC_1262.JPG (116.91 KB , 778x465 - Gösterim: 98 kez.)
DSC_1263.JPG (184.28 KB , 780x608 - Gösterim: 99 kez.)
DSC_1267.JPG (128.58 KB , 780x480 - Gösterim: 98 kez.
...
Sabah uykuyu iyice almış..dinlenmiş bir halde standart zamanda uyandım..Kalkıp erkende göle girdim..
Tertemiz ve duru sakindi..O bile uykusunda idi..
Güzel ve sıkı bir kahvaltı yaptık..Bugün dinlenme..tabiri caizse gezme tozma,zaman geçirme günü idi..Nete girip maillere ve işyeri mesajlarını kontrol edip eksikleri giderdikten sonra bir parti daha denize-pardon göle girdik..
Sabah uykuyu iyice almış..dinlenmiş bir halde standart zamanda uyandım..Kalkıp erkende göle girdim..
Tertemiz ve duru sakindi..O bile uykusunda idi..
Güzel ve sıkı bir kahvaltı yaptık..Bugün dinlenme..tabiri caizse gezme tozma,zaman geçirme günü idi..Nete girip maillere ve işyeri mesajlarını kontrol edip eksikleri giderdikten sonra bir parti daha denize-pardon göle girdik..
..
Garda Gölü (Lago di Garda), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona ili, güneybatıda Brescia ili ve kuzeyde Trento ili arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.
Uzunluk 51.9 km, Genişlik 16.7,Yüzölçümü 2,350 km²,Ortalama derinlik 136 m,En büyük derinlik 346 m..Rakım ise136 metredir. Verona’ya 30, Milano’ya 100 ve Venedik’e 130 km uzaklıktadır..Garda, Milano-Venedik yolu üzerinde biraz kuzeyde, Innsburck-Avusturya’nın güneyinde kalır. Güney kısımları açık ve alçak, kuzeyde göl daralıyor ve boğaz haline geliyor, kıyısından sarp yamaçlar yükseliyor. Bol miktar ördek ve kuğu var..Göl üzerinde işleyen küçük tekneler kasabalar arası ulaşımı sağlıyor.
Garda Gölü (Lago di Garda), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona ili, güneybatıda Brescia ili ve kuzeyde Trento ili arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.
Uzunluk 51.9 km, Genişlik 16.7,Yüzölçümü 2,350 km²,Ortalama derinlik 136 m,En büyük derinlik 346 m..Rakım ise136 metredir. Verona’ya 30, Milano’ya 100 ve Venedik’e 130 km uzaklıktadır..Garda, Milano-Venedik yolu üzerinde biraz kuzeyde, Innsburck-Avusturya’nın güneyinde kalır. Güney kısımları açık ve alçak, kuzeyde göl daralıyor ve boğaz haline geliyor, kıyısından sarp yamaçlar yükseliyor. Bol miktar ördek ve kuğu var..Göl üzerinde işleyen küçük tekneler kasabalar arası ulaşımı sağlıyor.
Garda Gölü.jpg (67.5 KB , 296x562 - Gösterim: 91 kez
Gölün en kuzey ucundaki Riva del Garda kasabası, sörf ,yelken merkezi..Kasabanın kuzeyinde göl ve şelaleler var. Yol boyunca her yer bağ. Yaklaşık 4 kilometre kuzeydeki şelale Cascate Varone Grotta güzelliğiyle nefes kesiyor. Yolun devamında yemyeşil Tenno Gölü (Lago di Tenno) uzanıyor. Riva del Garda’dan 70 kilometre uzaklıktaki popüler kayak merkezi Madonna di Campiglio’ya yakın bir başka şelale Cascate Nardis. Burada 130 metreden dökülen suyun gürültüsü kulakları zorluyor. Madonna di Campiglio yolu üzerinde sağınızda üzeri karlarla kaplı Dolomitleri görüyorsunuz, onun dışında kalan her yer yeşilin farklı tonlarıyla bezeli orman. Gölün batı kıyısından güneye inerken Riva del Garda’ya 25 kilometre uzaklıkta Malcesine kasabasında gölün üzerine uzanan burnun üzerine kurulmuş eski kalenin bozulmamış görüntüsü ve daracık sokaklar sizi ortaçağa götürüyor, kalenin gece ışıklandırması görülmeye değer. Daha güneyde gölün genişlemeye başladığı yerde göle adını veren Garda kasabası var, şirin mi şirin. Sahilinde bol ıhlamur ağaçları var..Birkaç kilometre güneydeki Lazise, kalesinin surları sanki yeni yapılmışçasına iyi korunmuş bir ortaçağ kasabası ..
Ayrıca gölün en batısında Lazise’ye yakın Avrupa’nın en büyük çocuk eğlence parklarından olan Gardaland var, biz kapısına kadar gidip girmedik.Milano-Venedik otobanının yaklaşık 10 kilometre kuzeyinde, gölün birkaç kilometre içine uzanan burunda ünlü soprano Maria Callas’ın da tercih ettiği Sirmione kasabası var. Oldukça popüler ve tek girişi olan ve bir köprüyle anakaraya bağlanan eski şehrin surlarından içeri girdiğinizde daracık sokaklarıyla davetkar..Doğu kıyısındaki Salo ve hemen kuzeyindeki Gardone Riviera bölgenin en revaçta olan yerleri... Kıyıda büyük bahçeli, yüksek ağaçlı ve renk renk çiçeklerle bezeli malikaneler de görülmeli. Çevre ıhlamur, manolya, lavanta ve yasemin agaçları ve kokusuyla bezeli..
Garda gölü-krokisi.jpg (144.19 KB , 784x800 - Gösterim: 87 kez.
Sabah Ancona-İgoumenitsa dönüşü için netten buldugumuz gemi acentalarından ikisini aradık.
Aneklines ve Minoenlines..Aneklines fiyat olarak ucuzdu ama en erken 3 gün sonraya yer vardı..
Minoenlines ise hem pahalı hemde 2 gün sonra vardı.Birde nedense araç tanımında tam anlatamadık.Görüp kesin fiyatı ona göre verme durumları vardı.
O an aile meclisi karar verdik.Dönüşü Trieste,Slovenya,Hırvatistan,Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden yapacaktık.1620 km gibi bir yol çıkıyordu.Zaten aracımız da çok ekonomik yakıyordu.Sıkıntı yoktu.2-3 gün beklemek yerine o süreyi yolda geçirerek hedefeimize varırdık.Ancona-İgoumenitsa hattını başka seferde deneyip görecektik..
Aneklines ve Minoenlines..Aneklines fiyat olarak ucuzdu ama en erken 3 gün sonraya yer vardı..
Minoenlines ise hem pahalı hemde 2 gün sonra vardı.Birde nedense araç tanımında tam anlatamadık.Görüp kesin fiyatı ona göre verme durumları vardı.
O an aile meclisi karar verdik.Dönüşü Trieste,Slovenya,Hırvatistan,Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden yapacaktık.1620 km gibi bir yol çıkıyordu.Zaten aracımız da çok ekonomik yakıyordu.Sıkıntı yoktu.2-3 gün beklemek yerine o süreyi yolda geçirerek hedefeimize varırdık.Ancona-İgoumenitsa hattını başka seferde deneyip görecektik..
Garda 3.jpg (110.91 KB , 800x506 - Gösterim: 67 kez.)
Garda 4.jpg (174.36 KB , 800x603 - Gösterim: 66 kez.)
Garda 5.jpg (233.73 KB , 800x643 - Gösterim: 68 kez.
...
Garda 6.jpg (165.04 KB , 800x600 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 2.jpg (141.82 KB , 800x416 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 3.jpg (135.69 KB , 800x413 - Gösterim: 68 kez.
..
Sirmione 4.jpg (136.42 KB , 800x420 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 5.jpg (107.15 KB , 800x412 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 6.jpg (102.42 KB , 800x417 - Gösterim: 67 kez
..
Sirmione 7.jpg (85.67 KB , 800x413 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 8.jpg (98.55 KB , 800x420 - Gösterim: 67 kez.)
Sirmione 9.jpg (84.11 KB , 800x453 - Gösterim: 67 kez
...
Sirmione 10.jpg (185.39 KB , 800x462 - Gösterim: 112 kez.)
Sirmione 12.jpg (128.66 KB , 800x456 - Gösterim: 111 kez.)
Sirmione 1.jpg (114.21 KB , 800x433 - Gösterim: 111 kez.
20 Haziran Çarşamba
Sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı yapıp yol hazırlıgına başladık.Dün akşam gezi sonrası verdigimiz karar sonrası Modenaya gidecektik.Oradan Ferara,Venedik,Trieste,Slovenya ve Hırvatistan,Sırbistan-Bulgaristan yapacaktık..
Modena yapmamızın sebebi Toyota Land Cruiser vx80 arazi aracım için ARB old man emu 3 " yükseltme kitine bakacak..begenirsek alacaktım..Ferrarinin anavatanını da görmüş olacaktık..
Verona,Modena-Ferrara.jpg (130.08 KB , 800x421 - Gösterim: 106 kez.)
Rota- 2.jpg (266.67 KB , 700x368 - Gösterim: 97 ke
..
İçimizde burukluk bırakarak Gardadan ayrıldık..Kısa zamanda da olsa Garda bizde güzel bir anı bırakarak geride kalıyor.İtalyanın o sıcak ve umursamaz havası ,kasabalarını birer birer geçip Modenaya dogru gidiyoruz.İş günü oldugundan mıdır her yer araba ve insan seli..Bazan kendimi ülkemde gibi hissetmeme neden olan şeylere sık sık rastlıyoruz..
Kısaca burada kalsam..benim uzun süre kimse yabancı oldugumun farkına varmaz diyorum..
İtalyada ilk defa otobana giriyoruz.Biletimizi gişelerden aldık...Modenaya dogru otoyol araç trafigi müthiş bir şekilde akıyor..Yol çalışması var galiba ileride..Tek şeride giriyoruz..kimse bir araç öne geçmek için ugraşmadı..Hatta benden önce olan küçük araç bana yol verdi.Teşekkür ettim..Sapaktan çıkıp gps cihazımızın yönlendirdigi adrese dogru gidiyoruz..
Modena spor arabaların babalarından sayılan (kimin baba kimin ana oldugunu tartışacak degilim ya. hız yapmayı seven biri degilim..kulak dolgunlugu Ferrari,Porche,Corvette ) Ferrarinin -kırmızı şeytanların yuvası-evi burası..Enzo Ferrari burada bu güzel aracı üetmiş..el yapımı imkansızlıklar içerisinde üretmiştir belki..Ama herkesin gıpta ettigi spor bir araba burada dogmuş vesselam.Bununla da kalmayıp Maserati,De Tomasso gibi diger spor arabaların da dogdugu yermiş...Pavarotti de burada dogmuş...yani velhasıl...verimli topraklarmış...
..
DSC_1292.JPG (167.32 KB , 860x502 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1294.JPG (136.57 KB , 860x487 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1296.JPG (117.13 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1300.JPG (132.57 KB , 866x523 - Gösterim: 0 kez.
..
P1050607.JPG (143.99 KB , 860x562 - Gösterim: 0 kez.)
Gardaya veda.JPG (129.35 KB , 851x403 - Gösterim: 0 kez.)
Gardaland.JPG (81.01 KB , 760x524 - Gösterim: 79 kez.)
DSC_1304.JPG (117.57 KB , 861x598 - Gösterim: 0 kez.
..
DSC_1308.JPG (81.45 KB , 860x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1331.JPG (61.89 KB , 836x472 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1366.JPG (72.73 KB , 760x451 - Gösterim: 77 kez.)
DSC_1371.JPG (118.75 KB , 780x715 - Gösterim: 77 kez.)
Ferrari-360.jpg (81.88 KB , 1024x768 - Gösterim: 0 kez.)
Ben de ülkemi herkes gibi çok seviyorum.
Asla ve asla da başka yerde yaşamam-yaşayamam.
Ama bu benim eleştiri getirmemi engellemez-engellememeli.Bizler iş yaşamımızda bu kadar yönetim sistemleri ile çalışırken "eleştiriler bizim hazinemizdir." sloganı ile bunca çalışanı motive ederken..demekki boşuna yalan söylüyormuşuz..
Aslında normal hayatta birileri bizi hatalı sollayıp sıkıştırınca,kendimizin veya ailemizin hayatına kasdedince deliriyorsak...,yada siz sıraya girip usul usul sıranızı beklerken zontanın biri bütün bu güzellikleri hoyratca bir kenara itip kafadan girmeye kalkınca elinizden gelse agzını burnunu kırmak istiyorsanız...., yada bir piknik alanının herkes gittikten sonraki halini görüp içimizden olmadık küfürleri ediyorsak........v.s v.s ..Yada bir şey başkasında iken tu kaka...bize geçince bizden birilere geçince aksütten çıkmış kaşık gibi idiyse..... ne ala..mualla...
Ama bunu sesli olarak biri yazsa yada hatalarımızı biri yüzümüze söylerse.....vay...sen Ülkemizi sevmiyor musun..sen nasıl Türksün..başka ülkeler de eskiden iyi idi ama,şimdi yavaş yavaş onlarda bizim gibiler...
Bırakalım bunları.....hazımsızlarla işimiz yok...Devam o zaman bırakalım atalet momenti sürsün....
Asla ve asla da başka yerde yaşamam-yaşayamam.
Ama bu benim eleştiri getirmemi engellemez-engellememeli.Bizler iş yaşamımızda bu kadar yönetim sistemleri ile çalışırken "eleştiriler bizim hazinemizdir." sloganı ile bunca çalışanı motive ederken..demekki boşuna yalan söylüyormuşuz..
Aslında normal hayatta birileri bizi hatalı sollayıp sıkıştırınca,kendimizin veya ailemizin hayatına kasdedince deliriyorsak...,yada siz sıraya girip usul usul sıranızı beklerken zontanın biri bütün bu güzellikleri hoyratca bir kenara itip kafadan girmeye kalkınca elinizden gelse agzını burnunu kırmak istiyorsanız...., yada bir piknik alanının herkes gittikten sonraki halini görüp içimizden olmadık küfürleri ediyorsak........v.s v.s ..Yada bir şey başkasında iken tu kaka...bize geçince bizden birilere geçince aksütten çıkmış kaşık gibi idiyse..... ne ala..mualla...
Ama bunu sesli olarak biri yazsa yada hatalarımızı biri yüzümüze söylerse.....vay...sen Ülkemizi sevmiyor musun..sen nasıl Türksün..başka ülkeler de eskiden iyi idi ama,şimdi yavaş yavaş onlarda bizim gibiler...
Bırakalım bunları.....hazımsızlarla işimiz yok...Devam o zaman bırakalım atalet momenti sürsün....
...Modenaya vardık.Daha dogrusu Modenadaki ARB araç yükseltme kitini alacagımız yere..
Kısa bir görüşme sonrası hata oldugunu anladık.Biz oglumuz aracılıgyla 3" ARB oldMan Emu takım kiti sordurmuş bunun karşılıgı 1050€ gibi fiyat almış ve onu almaya gelmişken her nedense kitin çogu parçalarının eksik olması-ellerinde olmamasına ragmen 990€ fiyat çekilmesi ile (ki aynı set Ülkemizde aynı fiyatta idi ) almadık..Geri döndük..
Bitmeye yakın oldugu için Mazot aldık.Litresi 1.75€ dan içim istemesede 34 litre aldık.
Modenadan çıkışta GPS cihazımız hata vermeye başladı.Hafızadaki haritayı okuyamıyordu ve hata verip donuyordu..Çaresiz elimizdeki haritadan rotayı takip ederek Ferrara-Venedik güzergahından geçerek geldigimiz Triesteyi teget geçip Slovenyaya giriyoruz.İtalyadan slovenyaya girişte Avrupa toplulugunda oldukları için sınır kapısı yoktu.Bir ara GPS düzelir gibi oldu.Rotamızı Otoyal harici işaretledik.Yani slovenyada HİÇ OTOYOL PARASI için vinyet almadık 35€ vermedik..Bunun çok da faydasını gördük.Müthiş bir cografyası olan Slovenyaya bayıldık..Yolları hem köylerde,hem kasabalarda hemde şehirlerde nefisti..Ya yol kenarlarının ister ekili arazi olsun ister boş olsun biçme makinası ile tertemiz edilmesi bu ülkeye apayrı bir güzellik veriyordu..Yoksa biz geliyoruz diye haberleri olupta yag yakmak için masraf edip temizlediler mi Duyarlı devlet,duyarlı vatandaş insana verilen deger apaçık gözönünde idi..Neyse... kaşımayalım bazı şeyleri...
DSC_1350.JPG (153.05 KB , 860x652 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1357.JPG (81.81 KB , 874x444 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1377.JPG (155.87 KB , 860x581 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1379.JPG (138.08 KB , 860x633 - Gösterim: 0 kez
DSC_1398.JPG (88.47 KB , 860x597 - Gösterim: 1 kez.)
DSC_1405.JPG (128.73 KB , 870x581 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1429.JPG (196.53 KB , 860x483 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1437.JPG (148.95 KB , 860x561 - Gösterim: 0 kez
DSC_1373.JPG (343.94 KB , 800x665 - Gösterim: 89 kez.)
DSC_1376.JPG (260.81 KB , 800x536 - Gösterim: 89 kez.)
DSC_1391.JPG (259.71 KB , 800x536 - Gösterim: 89 kez
Düşünün ; yanlış bir sınır kapısına gelmişsiniz..bilmiyorsunuz.Arkanızda 6-7 araç sırada.Memur sabırla size anlatıyor..Olmuyor (onlar ingilizce bilmiyor..biz slovence) kimse ses çıkarmıyor.Size yardım için güvenlik görevlisinden tutun gişe memuruna kadar yerlerinden ayrılıp bizim karavan kapısındalar....................Ne mecburiyetleri var.... Sonra polisin davranışına ne demeli....ya başka ülkelerin..mesele ülkemizde.. polislerin davranışları..
İnsana verilen deger bu...
Bu olay başka bir sınır kapısında olsaydı nasıl davranılırdı...
Lupoglav adındaki kasabadan mısır tarlalarıyla çevrili güzel asfalttan geçerek ; vocarica kasabasında sırplarla savaş sırasında evlerin delik deşik kurşun izleriyle dolu cepheleri ...yol kenarında dokunulmadan duruyordu.
İlginçtir ki küçük kasabalarda-köylerde bile evler arasında belirli aralıklarla yangın söndürücü musluklarıyla su sistemi vardı..
Bunların ya aklı yok...yada suları çoktu..
Bosna Hersek hariç şimdiye kadar gezdigimiz yerlerde sokakta sahipsiz kedi-köpek görmedik..Ne yapıyorlardı acaba...Kısırlaştırma,itlaf etme ..?
100 km boyunca dikkatimizi çeken bir özellik ise kasabalar-köyler garip şekilde biribirinin kopyası gibi idiler sanki..Göze çok hoş gelen bahçeli-düzenli bir tarzdı bu..Tam benim istedigim gibi yani..
Yani kasabaya giriyorsunuz ,ana yolun sagında solunda rogar sistemi var üzeri yarı kapalı her 2 eve mutlaka anayoldan araç girecek şekilde yol bırakılmış,her yer çimlerle süslü,bir cephedeki her evin önünde (karşı evinki de) mutlaka 2 renkli tekerlekli çöp konteynırı var, bütün kasaba yol boyunca konuşlanmış..Her evin ön cephesi ev arka cephesi ise arazileri şeklinde ayarlanmış.Yani kasaba sanki yol kenarına uzun ince şerit şeklinde yayılmış.Geri tarafı ekili arazi halinde planlanmıştı..Bunlarda miras sistemi nasıldır ki..bu şekli koruyorlar..Yoksa savaş sonrası aldıkları yerlere böyle mi yerleşim yaptılar..
Bu yazımı yazarken Ziraatcı Turgut hocamızın sözleri kulagımda çınladı.Uludag üniversitesine gelen Amerikalı prof..Domates tarımı ile ilgili yeni sistemleri ,makinalaşmış tarım için bilgi alışverişine yurdumuza geliyor.Kendilerinde yüzlerce dönüm topraklarda aynı tip ürün ekimleri oldugunu bunun sonucu domateslerin makinayla toplandıgını verimin dekarda bilmem kaç ton oldugunu anlatıyor.Bizimkiler dinliyor..Bizimkilerin yüzlerinde umutsuz vaka..olmaz diyorlar.."Hocam bizde miras kanununa göre ölen anne babanın malı-mülkü eşit paylaşılır.Onun içinde yıllar içerisinde araziler neredeyse mendil kadar kalmaya başladıgını söylerler. Hoca " ee o zaman bu miras kanununu degiştirin..yazık tarımdan anlamayan kardeşe düşen tarlanın hali ne olur peki ?? diye soruyor..Bizimkiler "ya icara verir yada..(bizde miras paylaşımı çogunlukla kavgalı olacagından birde her dügünde mutlaka dünürler arasında da kavga çıkacagını esprisini de anlatarak... kardeşlerine kızar..yıllarca ööyle durur ekilmez derler..Adam hayretle bizimkileri şaşkın bakışlarla dinler..Birkaç deneme harici bizde bu makinalaşma başarısız olur yapılamaz.(Sanayi tipi domates ).....
Herneyse yerleşim çok ilginç geldi..En az 7-8 kasaba bu şekilde idi..Sırbistan sınırına dogru yaklaşıyoruz...Hırvatlar ile Sırplar aynen bizimle Yunanistan kıvamında imiş..
Saat 19.00 da Hırvatistan Tovarnik sınır kapısı-kasabasından 2 dk da geçtik.Şimdi Sırbistan sınır kapısındayız.Görevli erkek memur hoşgeldin komşi " dedi.Az Türkçe biliyordu. içeriye göz atıp "güzergahınız nereden nereye " dedi.Anlattık.Belgrad-Niş-Bulgaristan diye..Bu sırada bayan memur hapşurdı.Bende gayri ihtiyari "çok yaşa " dedim. Yarı şaşkın yarı meraktan ne demek istedigimiz sordular..Pelin de ingilizce anlattı çok yaşa demenin anlamını..Güldüler...Erkek memur Pelinin ismini sordu..ögrenince "bizde Pelin adında sıcak bir içecek vardır..Mutlaka bakın diyerek neşeli bir şekilde giriş yaptık..
Hırvatistandan Sırbistana girişte hemen herşey birdenbire degişiyordu.Bakımsız yollar,özensiz tarım.eski püskü model arabalar..modern olmayan tarım....hatta Belgrada dogru geçtigimiz bütün kasaba ve köylerde lagım açıktan aktıgı için müthiş bir koku..bizi karşıladı..Bu sıcakta camları kapattık..
Kısa bir görüşme sonrası hata oldugunu anladık.Biz oglumuz aracılıgyla 3" ARB oldMan Emu takım kiti sordurmuş bunun karşılıgı 1050€ gibi fiyat almış ve onu almaya gelmişken her nedense kitin çogu parçalarının eksik olması-ellerinde olmamasına ragmen 990€ fiyat çekilmesi ile (ki aynı set Ülkemizde aynı fiyatta idi ) almadık..Geri döndük..
Bitmeye yakın oldugu için Mazot aldık.Litresi 1.75€ dan içim istemesede 34 litre aldık.
Modenadan çıkışta GPS cihazımız hata vermeye başladı.Hafızadaki haritayı okuyamıyordu ve hata verip donuyordu..Çaresiz elimizdeki haritadan rotayı takip ederek Ferrara-Venedik güzergahından geçerek geldigimiz Triesteyi teget geçip Slovenyaya giriyoruz.İtalyadan slovenyaya girişte Avrupa toplulugunda oldukları için sınır kapısı yoktu.Bir ara GPS düzelir gibi oldu.Rotamızı Otoyal harici işaretledik.Yani slovenyada HİÇ OTOYOL PARASI için vinyet almadık 35€ vermedik..Bunun çok da faydasını gördük.Müthiş bir cografyası olan Slovenyaya bayıldık..Yolları hem köylerde,hem kasabalarda hemde şehirlerde nefisti..Ya yol kenarlarının ister ekili arazi olsun ister boş olsun biçme makinası ile tertemiz edilmesi bu ülkeye apayrı bir güzellik veriyordu..Yoksa biz geliyoruz diye haberleri olupta yag yakmak için masraf edip temizlediler mi Duyarlı devlet,duyarlı vatandaş insana verilen deger apaçık gözönünde idi..Neyse... kaşımayalım bazı şeyleri...
...
DSC_1350.JPG (153.05 KB , 860x652 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1357.JPG (81.81 KB , 874x444 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1377.JPG (155.87 KB , 860x581 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1379.JPG (138.08 KB , 860x633 - Gösterim: 0 kez
.
DSC_1398.JPG (88.47 KB , 860x597 - Gösterim: 1 kez.)
DSC_1405.JPG (128.73 KB , 870x581 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1429.JPG (196.53 KB , 860x483 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1437.JPG (148.95 KB , 860x561 - Gösterim: 0 kez
SLOVENYA
Slovenya (Slovence: Slovenija) ya da resmî adıyla Slovenya Cumhuriyeti , Orta Avrupa'nın güneyinde yer alan bir ülkedir. Batısında İtalya; güneybatısında Adriyatik Denizi; güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde Avusturya bulunur. Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olan Slovenya, 1991'de bağımsızlığını ilân edip bağımsız bir devlet oldu. 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'ne katıldı. Parçalanan Yugoslavya'dan Avrupa Birliği'ne girebilmiş olan ilk ve tek ülkedir. Slovenya Slavca'da "Slavlar Ülkesi" anlamına gelmektedir. 2.5 Milyon nüfusu vardır...
Slovenyanın plaka işareti SLO bayrakları kırmızı-beyaz-mavi para birimi euro..Mazot aldık..İtalyada pahalı diye az almıştık..Burada 1.28€ idi. 58 lt aldık..
Saat 20.30 da Ljubljana ya geldik.Slovenyanın başkenti idi.Etlerinin ne oldugunu bilmedigimiz için mc Donalds da tavuklu menu yedik. 3 kişi 15€ tuttu.Bizden pahalı idi..Tekrar yola düştük.Sava nehrinin üzerinden geçtik.GPS bizi bir yan yola soktu..Aman allahım ne yol..solda derin vaided nehir akıyor..hAVA KARARDI.Yanında da otoyol var.Bizden taraf yani nehirden bu taraf dagların eteginden daracık tek aracın geçecegi kadar bir yol ıssız mı ıssız..karşıdan araba gelse (gelmez biliyorum ama..tek yön çünkü..ama ya çıkarsa..asla yol verecek yer yok..15-20 km böyle ürperti içinde gittik.Nihayet bir kasabada köprü vasıtasıyla ana yola baglandık.
Sevnice kasabasına geldik.MERCATOR adındaki bir alışveriş merkezinin büyük otoparkına çektik aracımızı..Büyük yola yönümüzü verdik..Hazırlandık yattık...
Slovenya (Slovence: Slovenija) ya da resmî adıyla Slovenya Cumhuriyeti , Orta Avrupa'nın güneyinde yer alan bir ülkedir. Batısında İtalya; güneybatısında Adriyatik Denizi; güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde Avusturya bulunur. Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olan Slovenya, 1991'de bağımsızlığını ilân edip bağımsız bir devlet oldu. 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'ne katıldı. Parçalanan Yugoslavya'dan Avrupa Birliği'ne girebilmiş olan ilk ve tek ülkedir. Slovenya Slavca'da "Slavlar Ülkesi" anlamına gelmektedir. 2.5 Milyon nüfusu vardır...
Slovenyanın plaka işareti SLO bayrakları kırmızı-beyaz-mavi para birimi euro..Mazot aldık..İtalyada pahalı diye az almıştık..Burada 1.28€ idi. 58 lt aldık..
Saat 20.30 da Ljubljana ya geldik.Slovenyanın başkenti idi.Etlerinin ne oldugunu bilmedigimiz için mc Donalds da tavuklu menu yedik. 3 kişi 15€ tuttu.Bizden pahalı idi..Tekrar yola düştük.Sava nehrinin üzerinden geçtik.GPS bizi bir yan yola soktu..Aman allahım ne yol..solda derin vaided nehir akıyor..hAVA KARARDI.Yanında da otoyol var.Bizden taraf yani nehirden bu taraf dagların eteginden daracık tek aracın geçecegi kadar bir yol ıssız mı ıssız..karşıdan araba gelse (gelmez biliyorum ama..tek yön çünkü..ama ya çıkarsa..asla yol verecek yer yok..15-20 km böyle ürperti içinde gittik.Nihayet bir kasabada köprü vasıtasıyla ana yola baglandık.
Sevnice kasabasına geldik.MERCATOR adındaki bir alışveriş merkezinin büyük otoparkına çektik aracımızı..Büyük yola yönümüzü verdik..Hazırlandık yattık...
21 Haziran Perşembe..
Saat 07.30 da kalktık.Gece Kaldıgımız büyük otoparktan çıktık..güzel ve manzaralı iç açıcı bir yerde kahvaltı yapmak için yola çıktık.
saat 08.00 de Krsko kasabasına geldik.Tertemiz ve şirin bir kasaba..Manzaralı bir yerde kahvaltımızı yaptık..Hiphop adındaki benzin istasyonunda eksiklerimiz giderdik.Hırvatistana geçmek için Küçük bir sınır kapısına geldik .
Görevliler sıra bize gelince "burası international kapı degil.." diyerek ..işlerini bırakıp sabırla dil bilmemelerine ragmen gitmemiz gereken sınır kapısını tarif ederek (Razvor ),hatta aracımızdaki gps cihazına slovence olan zapolovec kasabasının adını dahi girerek sıradaki araçlara aldırmadan yardımcı oldular....
Kasabaya geldigimizde yol dogru mu diye sormak için durup ilk gördügümüz markete girdik.O sırada Skoda Octavia 4*4 araçlarıyla CE P9-971 plakalı polis aracı geldi. Saygılı bir şekilde "pasaport lütfen dedi.İnerek vermek için hamle yapınca.."yerinizde kalın" gibi işaret yaparak pasaportları aldı araçlarına gittiler.5-6 dk bekledik.İyi biliyorum birşeyden şüphelendiler..Araçlarının içinden sorgulama yapıp merkezleri ile tlf-telsiz konuşması yaptılar.Geri gelip pasaportu verdiler.Gittigimiz yeri bilip bilmedigimizi sordular bizde "gps kaydını gösterdik" eliyle "eşlik edebiliriz oraya kadar size dercesine işaret edip önümüze düştüler. Razvor sınır kapısına geldik.
Pasaport kontrolünü memur yaptı.bizimle gelen polisler bizi ugurladılar elimizi sallayarak selam verip ayrıldık..çok güzel bir jestti.HIRVATİSTANA GİRDİK..
Ravno-brezco kasabasından geçerek Hırvatistan başkenti Zagrep e geldik.Çok büyük ve tarihi eski bir şehir ZAGREP..
Saat 07.30 da kalktık.Gece Kaldıgımız büyük otoparktan çıktık..güzel ve manzaralı iç açıcı bir yerde kahvaltı yapmak için yola çıktık.
saat 08.00 de Krsko kasabasına geldik.Tertemiz ve şirin bir kasaba..Manzaralı bir yerde kahvaltımızı yaptık..Hiphop adındaki benzin istasyonunda eksiklerimiz giderdik.Hırvatistana geçmek için Küçük bir sınır kapısına geldik .
Görevliler sıra bize gelince "burası international kapı degil.." diyerek ..işlerini bırakıp sabırla dil bilmemelerine ragmen gitmemiz gereken sınır kapısını tarif ederek (Razvor ),hatta aracımızdaki gps cihazına slovence olan zapolovec kasabasının adını dahi girerek sıradaki araçlara aldırmadan yardımcı oldular....
Kasabaya geldigimizde yol dogru mu diye sormak için durup ilk gördügümüz markete girdik.O sırada Skoda Octavia 4*4 araçlarıyla CE P9-971 plakalı polis aracı geldi. Saygılı bir şekilde "pasaport lütfen dedi.İnerek vermek için hamle yapınca.."yerinizde kalın" gibi işaret yaparak pasaportları aldı araçlarına gittiler.5-6 dk bekledik.İyi biliyorum birşeyden şüphelendiler..Araçlarının içinden sorgulama yapıp merkezleri ile tlf-telsiz konuşması yaptılar.Geri gelip pasaportu verdiler.Gittigimiz yeri bilip bilmedigimizi sordular bizde "gps kaydını gösterdik" eliyle "eşlik edebiliriz oraya kadar size dercesine işaret edip önümüze düştüler. Razvor sınır kapısına geldik.
Pasaport kontrolünü memur yaptı.bizimle gelen polisler bizi ugurladılar elimizi sallayarak selam verip ayrıldık..çok güzel bir jestti.HIRVATİSTANA GİRDİK..
Ravno-brezco kasabasından geçerek Hırvatistan başkenti Zagrep e geldik.Çok büyük ve tarihi eski bir şehir ZAGREP..
..
DSC_1373.JPG (343.94 KB , 800x665 - Gösterim: 89 kez.)
DSC_1376.JPG (260.81 KB , 800x536 - Gösterim: 89 kez.)
DSC_1391.JPG (259.71 KB , 800x536 - Gösterim: 89 kez
Düşünün ; yanlış bir sınır kapısına gelmişsiniz..bilmiyorsunuz.Arkanızda 6-7 araç sırada.Memur sabırla size anlatıyor..Olmuyor (onlar ingilizce bilmiyor..biz slovence) kimse ses çıkarmıyor.Size yardım için güvenlik görevlisinden tutun gişe memuruna kadar yerlerinden ayrılıp bizim karavan kapısındalar....................Ne mecburiyetleri var.... Sonra polisin davranışına ne demeli....ya başka ülkelerin..mesele ülkemizde.. polislerin davranışları..
İnsana verilen deger bu...
Bu olay başka bir sınır kapısında olsaydı nasıl davranılırdı...
Lupoglav adındaki kasabadan mısır tarlalarıyla çevrili güzel asfalttan geçerek ; vocarica kasabasında sırplarla savaş sırasında evlerin delik deşik kurşun izleriyle dolu cepheleri ...yol kenarında dokunulmadan duruyordu.
İlginçtir ki küçük kasabalarda-köylerde bile evler arasında belirli aralıklarla yangın söndürücü musluklarıyla su sistemi vardı..
Bunların ya aklı yok...yada suları çoktu..
Bosna Hersek hariç şimdiye kadar gezdigimiz yerlerde sokakta sahipsiz kedi-köpek görmedik..Ne yapıyorlardı acaba...Kısırlaştırma,itlaf etme ..?
100 km boyunca dikkatimizi çeken bir özellik ise kasabalar-köyler garip şekilde biribirinin kopyası gibi idiler sanki..Göze çok hoş gelen bahçeli-düzenli bir tarzdı bu..Tam benim istedigim gibi yani..
Yani kasabaya giriyorsunuz ,ana yolun sagında solunda rogar sistemi var üzeri yarı kapalı her 2 eve mutlaka anayoldan araç girecek şekilde yol bırakılmış,her yer çimlerle süslü,bir cephedeki her evin önünde (karşı evinki de) mutlaka 2 renkli tekerlekli çöp konteynırı var, bütün kasaba yol boyunca konuşlanmış..Her evin ön cephesi ev arka cephesi ise arazileri şeklinde ayarlanmış.Yani kasaba sanki yol kenarına uzun ince şerit şeklinde yayılmış.Geri tarafı ekili arazi halinde planlanmıştı..Bunlarda miras sistemi nasıldır ki..bu şekli koruyorlar..Yoksa savaş sonrası aldıkları yerlere böyle mi yerleşim yaptılar..
Bu yazımı yazarken Ziraatcı Turgut hocamızın sözleri kulagımda çınladı.Uludag üniversitesine gelen Amerikalı prof..Domates tarımı ile ilgili yeni sistemleri ,makinalaşmış tarım için bilgi alışverişine yurdumuza geliyor.Kendilerinde yüzlerce dönüm topraklarda aynı tip ürün ekimleri oldugunu bunun sonucu domateslerin makinayla toplandıgını verimin dekarda bilmem kaç ton oldugunu anlatıyor.Bizimkiler dinliyor..Bizimkilerin yüzlerinde umutsuz vaka..olmaz diyorlar.."Hocam bizde miras kanununa göre ölen anne babanın malı-mülkü eşit paylaşılır.Onun içinde yıllar içerisinde araziler neredeyse mendil kadar kalmaya başladıgını söylerler. Hoca " ee o zaman bu miras kanununu degiştirin..yazık tarımdan anlamayan kardeşe düşen tarlanın hali ne olur peki ?? diye soruyor..Bizimkiler "ya icara verir yada..(bizde miras paylaşımı çogunlukla kavgalı olacagından birde her dügünde mutlaka dünürler arasında da kavga çıkacagını esprisini de anlatarak... kardeşlerine kızar..yıllarca ööyle durur ekilmez derler..Adam hayretle bizimkileri şaşkın bakışlarla dinler..Birkaç deneme harici bizde bu makinalaşma başarısız olur yapılamaz.(Sanayi tipi domates ).....
Herneyse yerleşim çok ilginç geldi..En az 7-8 kasaba bu şekilde idi..Sırbistan sınırına dogru yaklaşıyoruz...Hırvatlar ile Sırplar aynen bizimle Yunanistan kıvamında imiş..
Saat 19.00 da Hırvatistan Tovarnik sınır kapısı-kasabasından 2 dk da geçtik.Şimdi Sırbistan sınır kapısındayız.Görevli erkek memur hoşgeldin komşi " dedi.Az Türkçe biliyordu. içeriye göz atıp "güzergahınız nereden nereye " dedi.Anlattık.Belgrad-Niş-Bulgaristan diye..Bu sırada bayan memur hapşurdı.Bende gayri ihtiyari "çok yaşa " dedim. Yarı şaşkın yarı meraktan ne demek istedigimiz sordular..Pelin de ingilizce anlattı çok yaşa demenin anlamını..Güldüler...Erkek memur Pelinin ismini sordu..ögrenince "bizde Pelin adında sıcak bir içecek vardır..Mutlaka bakın diyerek neşeli bir şekilde giriş yaptık..
Hırvatistandan Sırbistana girişte hemen herşey birdenbire degişiyordu.Bakımsız yollar,özensiz tarım.eski püskü model arabalar..modern olmayan tarım....hatta Belgrada dogru geçtigimiz bütün kasaba ve köylerde lagım açıktan aktıgı için müthiş bir koku..bizi karşıladı..Bu sıcakta camları kapattık..
..
Sırbistan , Srbija ya da resmî adıyla Sırbistan Cumhuriyeti , Balkanlar'da yer alan bir devlettir. Sırbistan Karadağ’ın ayrılmasıyla oluşmuştur. Kuzeyinde Macaristan, batısında Hırvatistan, Bosna Hersek ve Karadağ, güneyinde Makedonya ve Kosova, doğusunda Romanya ve Bulgaristan bulunur.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını almıştır ve 420 yıl Osmanlı toprağı olarak kalmıştır. Balkanlar'da yer alan eski Yugoslavya'nın bir arada kalan iki parçası olan Sırbistan ve Karadağ'ın oluşturduğu Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği, 21 Mayıs 2006 günü Karadağ'da düzenlenen referandum sonucu "De Facto" şekilde ortadan kalktı. Birliğin "De Jure" yani hukuki anlamda son bulmasıysa 3 Haziran 2006 tarihinde her iki ülke parlamentosunun birliğin sona ermesini onaylaması ile gerçekleşti.
Bu eski birlik içindeki iki ulusal oluşumu teşkil eden Sırbistan (başkenti Belgrad) ve Karadağ (başkenti Podgorica) artık kendi politikalarını belirleme serbestliğine sahiptirler.
Ayrılıktan sonra denizle ilişkisi kesilen Sırbistan'ın, Kosova ayrılana kadar iki otonom bölgesi vardı. Sırbistan, denizle bağlantısı bittiği için donanmasını satılığa çıkarmıştır. Ülkenin tek özerk bölgesi, başkenti Novi Sad olan Voyvodina'dır. Voyvodina'da yoğun bir Macar azınlığı bulunmaktadır. Sırbistan nüfusunun % 82'si Sırp, geri kalan % 18'lik kısmı ise Macar, Boşnak, Roman ve diğer azınlıklar oluşturur.
Sırbistan idari yapısında ayrıca 24 adet idari statüye sahip şehir vardır. Şehir yapılarından bazıları şehir belediyesi birimini oluştururken, bazı şehirler bu statüye sahip değildir. Belgrad, Novi Sad, Niş, Kragujevac, Požarevac ve Vranye olarak 6 şehir ülkedeki şehir belediyelerindendirler. Bu şehirlerin yapısında ayrıca birden fazla belediye birimi bulunur.
Başkent Belgraddır..Yüzölçümü ..Toplam 88.361 km² (Kosova dahil.) (112.).
Nüfus ..2011 sayımı 7.120.666 Para birimi Sırp dinarı (RSD) plakası SRB dir..
DSC_1357.JPG (234.26 KB , 800x536 - Gösterim: 57 kez.)
DSC_1362.JPG (278.41 KB , 800x536 - Gösterim: 56 kez.)
DSC_1367.JPG (263.69 KB , 800x536 - Gösterim: 56 kez.)
DSC_1413.JPG (318.9 KB , 800x536 - Gösterim: 57 kez.
DSC_1429.JPG (115.61 KB , 860x401 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1441.JPG (246.2 KB , 800x536 - Gösterim: 54 kez.)
DSC_1442.JPG (199.41 KB , 860x445 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1446.JPG (188.41 KB , 800x406 - Gösterim: 54 kez.
DSC_1459.JPG (270.26 KB , 800x508 - Gösterim: 53 kez.)
DSC_1479.JPG (305.49 KB , 800x563 - Gösterim: 51 kez.)
DSC_1482.JPG (273.78 KB , 800x536 - Gösterim: 50 kez
Sırbistana giriş.jpg (68.63 KB , 860x495 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1471.JPG (225.55 KB , 860x694 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1469.JPG (168.73 KB , 860x650 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1460.JPG (138.53 KB , 864x584 - Gösterim: 0 kez
DSC_1495.JPG (214.52 KB , 860x528 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1498.JPG (101.04 KB , 760x541 - Gösterim: 50 kez
Belgrade.jpg (75.79 KB , 603x379 - Gösterim: 50 kez
....
22 Haziran Cuma...
saat 08.00 de kalkıp kahvaltımızı yaptık..Saat 09.30 da Gps imizde rotamıza Niş eyaletini yazıp yola koyulduk.214 km yolumuz vardı..Belgrad trafigi bu saatte bile İstanbul trafigini andırmaya araçlar yavaş yavaş şehre girmeye çabalıyordu..
Bu şehri başka zamanda geniş geniş gezmeye karar vererek gidiyoruz..Küçük köylerden geçiyoruz..Tarlalarına-baglarına yaya yürüyen insanlarla dolu yollardan geçiyoruz.Karpuz satan yol kenarı ındaki tezgahlarda karpuza "Bostan" yazıyordu ve kilosu 50 sırp dinarı idi.Benzinin litresi 133.7 dinardı.
1 €=113 dinardı yaklaşık olarak.Böylece 1 litre benzin yaklaşık 1.22 € gibi idi.Bizde neredeyse 1.7€ burada bizden geri ülkede 1.22€ üstelik dökülen ,altyapısı demode bir ülkede..Ya onlar halkını çok düşünüp vergiyi az alıyordu akaryakıttan..yada biz kaynak yaratmak gelişmek için daha çok vergi alıyorduk.. acaip bir paradoks denklemi yanii.. neyse..
Sırbistanda gözlemledigimiz en büyük durum sanırım Bosna Hersekte yaptıgı katliamlar sonrası Birleşmiş milletlerin uyguladıgı ambargo sonucu ,uzun süre yardımsız kalıp agır sanayisini,altyapısının bakımsızlıktan yenileme yapılmamasından dolayı ülke hala eski sovyet ülkeler toplulugundaki durumu muhafaza ediyor gibiydi.Tabiri caizse dökülüyor gibiydi..Makyaj tutmuyor gibiydi..Onun yanında slovenya yıldız gibi parlarken,Hırvatistan ailenin akıllı ve haşere çocugu gibi en güzel ve deniz kıyılarını almış,Bosna Hersek ise vurdumduymaz,umursız haliyle reddi miras yapmış üvey evlat gibi kalmıştı...................
Jagodina adındaki şehre geldik..Güzel şehir..Üniversitesi yanından geçiyoruz..Bizim gps şehir içlerinde kafayı yiyor..saçma sapan yerlere götürüyor bizi.. bunu anlayamadım gezi boyunca...Acaba kalabalıgı sevmiyor mu ondan mı saçmalıyor..
Tabelalarda kril harfleri altında latin harfleriyle de yazılmış..Bu bize çok kolaylık saglıyor..Niş şehrine geldik..Bu kadar gezdigimiz ülkeler içinde İtalyanın birkaç büyük şehrini saymazsak ..yüksek katlı 15-20 katlı binalara burada rastladık....
........................
Sofyaya dogru rotayı çevirdik.Yollarda Türk Tırları,lastik tamir istasyonları, kebapçılar ve türk yemekleri satan lokantalar sık sık karşılaşır olduk..Sanki Edirne taraflarına gelmişiz gibi idik..Daha Sırbistandayız ha....Sırplar bizi hiç sevmeyen bir ulus ve biz onların Niş eyaletinde itibaren birçok yol üstündeki yerleşim merkezlerinde,benzin istasyonunda dükkan v.s açmışız işletiyoruz...
Mola verdik..16 Plakalı bir TIR şoförü plakamı görünce sohbet etmek için...cama kaykılıp yaslandı..
-hemşerim..yolculuk nereye...
-Edirneden -Yalovaya dogru
-sakın İstanbula gündüz girme..2.Bogaz köprüsünde çalışma var..trafik felç..10 saat bekleyenler..üüüüfff millet mahvolmuş.yerinde olsam saat 03.00-04.00 gibi ayarlarım
-sagol abi..sen nereye peki..
-Slovenyaya..
-biz de o taraflardan geliyoruz..
-hava nasıldı peki..
-abi hiç yagmur yagmadı gezi boyunca..sıcak sayılır..
-hayırlı yolculuklar..
-eyvallahh..
Slovenya sava nehri kenarı.jpg (74.18 KB , 856x425 - Gösterim: 0 kez.)
slovenya.1.jpg (156.9 KB , 800x639 - Gösterim: 67 kez.)
P1050598.JPG (61.06 KB , 760x290 - Gösterim: 69 kez.)
Bulgaristan.jpg (95.02 KB , 760x548 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1449.JPG (85.63 KB , 800x411 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1453.JPG (115.97 KB , 800x561 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_1456.JPG (76.36 KB , 800x429 - Gösterim: 68 kez.
DSC_1464.JPG (117.47 KB , 800x507 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1507.JPG (299.44 KB , 800x536 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1508.JPG (309.66 KB , 800x614 - Gösterim: 69 kez.)
DSC_1509.JPG (307.83 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez
DSC_1511.JPG (265.13 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1514.JPG (284.31 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1516.JPG (320.18 KB , 800x646 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1517.JPG (322.52 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez
DSC_1522.JPG (346.89 KB , 800x557 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1526.JPG (225.06 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1534.JPG (97.09 KB , 800x468 - Gösterim: 66 kez.)
Lavanta tarlası.jpg (83.27 KB , 800x472 - Gösterim: 65
Niş.jpg (127.29 KB , 800x559 - Gösterim: 64 kez.)
Sofya.jpg (90.75 KB , 800x617 - Gösterim: 65 kez.)
Sofyayı çıkarken 5 şeritli yolda...jpg (77.65 KB , 760x562 - Gösterim: 65 kez
.Niş -Sofya arası 150 km..
Sofyayı geziyoruz....Sofya eski ama düzenli büyük bulvarların şehir meydanına baglandıgı güzelce bir şehirdi..
.........
Bulgaristan topraklarında Plovdiv yolundayız..Yollar bizim kasaba yolları gibi...
..........
Cumartesi günü gece saat 00.30 kapitan andreevo sınır kapısından geçip kapıkuleye geldik..
Pasaport kontrolünü geçtik..Kalabalık gurbetci gelişi vardı..Çok Kalabalıktı..pasaportlar alındı.."size xray çıktı " dediler...
Allahım neydi günahım..
Bütün dönüş yapan vatandaşlarımız sınır kapımızın ara kısmında..yerlerde oturanlar..arabalarının bagajını açıp valizleri açıp kontrol ettiriyorlar..tam bir keşmekeş..Ne diyeyim.
Yunanistana İpsaladan girişteki xray cihazındaki memur biraz daha efendi davranmıştı sanki..Bu tam bir felaket.. x ray sonrası karavana girdi..Arabanın içindekileri boşalttınız mı ?? şu dolabı açın..şu çekmeceye bakacagım..diyip duruyor..Eşim de eger rafları-çekmeceleri ve içindekileri çıkarttırısanız ..hepsini dışarı atarım..bir daha da almam...vatandaşını hırsız yerine koyan bir biz varız.. " .diye söyleniyordu..BELKİ BUNDAN BELKİ DIŞARDAKİ pek de iç açıcı olmayan..bizden sonraki x-ray için sırada bekleyenler yüzünden "ne yapabilirim ki..bu benim görevim abla..." diyip karavandan indi..Pasaport onaylama kuyrugundan evraklarımızı alıp son çıkış yani pasaport kontrol kuyruguna garip s şekildeki sıraya girdik..Her sonra gelen en öne geçmek için inanılmaz bir şekilde bu eziyet dolu muameleye kızıp ne sıra nede beklemeyi göze alıyordu..Sıraya başkasının girmemesi için geridekilerin öndekilere uyarıcı klakson sesleri..arasında bitik bir vaziyette sinirlerimi yurdumun en iyi cerrahına aldırmış gibi..sakin sakin....sıramızı bekleyip herşeye kulagımı tıkayarak geçişi aldık...Nihayet ülkemdeyim..
Zaman bulabilsem..topragı görebilsem..aracımdan inip topragı öpecektim...
Gecenin bu geç saatinde Edirneye dogru otobandan gidiyorum..Kızım ve eşim yorgunluktan bitap bir şekilde uyuyorlar..Ben dudagımda bir türkü........yol alıyorum...................................
THE END.......SON..
gecenin o saatinde ve böyle bir durumla karşılaşan bir insanı..yani beni.... Neşet Ertaş üstadın "Ah yalan dünya" türküsü paklardı..
Gerçi tek türkü ile yetinmedim.Makamını tuturabildigim ve sözlerini hatırladıgım 2 taneyi daha gecenin karanlıgında Trakyamın o güzel insanlarını uykularında rahatsız etmeden söyledim. .
Çok iyi geliyor bu gibi durumlarda..Tavsiye ederim...
http://www.youtube.com/watch?v=0TppqIBjMDs
Gezimiz bitti...Gezi sonlarında hep çalışma hayatından kalma bir alışkanlıgımı devam ettirecegim.
1-Gezinin analizi-YORUMU
2-Gerek gezi boyunca gerek sonradan unuttugumuz fotolardan seçmece fotoları koyacagım gezimiz tam sonlansın diye..
Bugün-yarın fotolardan seçmeler yükleyecegim..Yorum sonra..
DSC_11B10.jpg (195.83 KB , 990x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0926CV.jpg (169.82 KB , 990x654 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0931BV.jpg (180.29 KB , 990x597 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1016BC.jpg (201.68 KB , 990x605 - Gösterim: 0 kez
DSC_1018NC.jpg (269.69 KB , 990x604 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1026CB.jpg (177.74 KB , 990x594 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1065AB.jpg (175.81 KB , 990x598 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1096M7.jpg (242.9 KB , 990x597 - Gösterim: 0 kez.
DSC_1120.jpg (247.66 KB , 660x942 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1121.jpg (213.68 KB , 990x601 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1165.jpg (257.68 KB , 990x599 - Gösterim: 0 kez.
italya(12HN).jpg (135.78 KB , 1024x506 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_K11M25.jpg (201.74 KB , 990x599 - Gösterim: 0 kez
Beyaz Martı-Karadag KOTORDA.jpg (185.39 KB , 980x584 - Gösterim: 3 kez.)
Karadag-Budva 2.jpg (152.12 KB , 914x554 - Gösterim: 0 kez.)
Karadag-Budva.jpg (179.48 KB , 926x548 - Gösterim: 0 kez.)
Karadag-Budva-3.jpg (124.26 KB , 916x499 - Gösterim: 0 kez
karadag-kotor .jpg (232.45 KB , 980x573 - Gösterim: 2 kez.)
Karadag-Budva-4.jpg (225.89 KB , 921x549 - Gösterim: 0 kez.
Ohrid.jpg (142.76 KB , 903x545 - Gösterim: 0 kez.)
Kavala.jpg (222.26 KB , 860x521 - Gösterim: 1 kez.)
Ohrid-2.jpg (138.64 KB , 860x454 - Gösterim: 0 kez.)
Ohrid-3.jpg (161.48 KB , 890x441 - Gösterim: 0 kez
Sırbistan , Srbija ya da resmî adıyla Sırbistan Cumhuriyeti , Balkanlar'da yer alan bir devlettir. Sırbistan Karadağ’ın ayrılmasıyla oluşmuştur. Kuzeyinde Macaristan, batısında Hırvatistan, Bosna Hersek ve Karadağ, güneyinde Makedonya ve Kosova, doğusunda Romanya ve Bulgaristan bulunur.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını almıştır ve 420 yıl Osmanlı toprağı olarak kalmıştır. Balkanlar'da yer alan eski Yugoslavya'nın bir arada kalan iki parçası olan Sırbistan ve Karadağ'ın oluşturduğu Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği, 21 Mayıs 2006 günü Karadağ'da düzenlenen referandum sonucu "De Facto" şekilde ortadan kalktı. Birliğin "De Jure" yani hukuki anlamda son bulmasıysa 3 Haziran 2006 tarihinde her iki ülke parlamentosunun birliğin sona ermesini onaylaması ile gerçekleşti.
Bu eski birlik içindeki iki ulusal oluşumu teşkil eden Sırbistan (başkenti Belgrad) ve Karadağ (başkenti Podgorica) artık kendi politikalarını belirleme serbestliğine sahiptirler.
Ayrılıktan sonra denizle ilişkisi kesilen Sırbistan'ın, Kosova ayrılana kadar iki otonom bölgesi vardı. Sırbistan, denizle bağlantısı bittiği için donanmasını satılığa çıkarmıştır. Ülkenin tek özerk bölgesi, başkenti Novi Sad olan Voyvodina'dır. Voyvodina'da yoğun bir Macar azınlığı bulunmaktadır. Sırbistan nüfusunun % 82'si Sırp, geri kalan % 18'lik kısmı ise Macar, Boşnak, Roman ve diğer azınlıklar oluşturur.
Sırbistan idari yapısında ayrıca 24 adet idari statüye sahip şehir vardır. Şehir yapılarından bazıları şehir belediyesi birimini oluştururken, bazı şehirler bu statüye sahip değildir. Belgrad, Novi Sad, Niş, Kragujevac, Požarevac ve Vranye olarak 6 şehir ülkedeki şehir belediyelerindendirler. Bu şehirlerin yapısında ayrıca birden fazla belediye birimi bulunur.
Başkent Belgraddır..Yüzölçümü ..Toplam 88.361 km² (Kosova dahil.) (112.).
Nüfus ..2011 sayımı 7.120.666 Para birimi Sırp dinarı (RSD) plakası SRB dir..
...
DSC_1357.JPG (234.26 KB , 800x536 - Gösterim: 57 kez.)
DSC_1362.JPG (278.41 KB , 800x536 - Gösterim: 56 kez.)
DSC_1367.JPG (263.69 KB , 800x536 - Gösterim: 56 kez.)
DSC_1413.JPG (318.9 KB , 800x536 - Gösterim: 57 kez.
...
DSC_1429.JPG (115.61 KB , 860x401 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1441.JPG (246.2 KB , 800x536 - Gösterim: 54 kez.)
DSC_1442.JPG (199.41 KB , 860x445 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1446.JPG (188.41 KB , 800x406 - Gösterim: 54 kez.
...
DSC_1459.JPG (270.26 KB , 800x508 - Gösterim: 53 kez.)
DSC_1479.JPG (305.49 KB , 800x563 - Gösterim: 51 kez.)
DSC_1482.JPG (273.78 KB , 800x536 - Gösterim: 50 kez
...
Sırbistana giriş.jpg (68.63 KB , 860x495 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1471.JPG (225.55 KB , 860x694 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1469.JPG (168.73 KB , 860x650 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1460.JPG (138.53 KB , 864x584 - Gösterim: 0 kez
...
DSC_1495.JPG (214.52 KB , 860x528 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1498.JPG (101.04 KB , 760x541 - Gösterim: 50 kez
...
Saat 22.00 de Sırbistanın başkenti Belgrad a geldik..Büyük,kalabalık ve yogun trafigiyle tanıdık bir şehirde gibiydik.Ortasından Tuna ve Sava nehirleri birleşiyor ve geçiyordu..
Acil kalmak için bir yere ihtiyacımız vardı..Sonunda AVİA adında büyük bir petrol istasyonunda durduk.İzin istedik tamam dediler..Kısa bir yemek ardından yattık....
Saat 22.00 de Sırbistanın başkenti Belgrad a geldik..Büyük,kalabalık ve yogun trafigiyle tanıdık bir şehirde gibiydik.Ortasından Tuna ve Sava nehirleri birleşiyor ve geçiyordu..
Acil kalmak için bir yere ihtiyacımız vardı..Sonunda AVİA adında büyük bir petrol istasyonunda durduk.İzin istedik tamam dediler..Kısa bir yemek ardından yattık....
Belgrade.jpg (75.79 KB , 603x379 - Gösterim: 50 kez
....
22 Haziran Cuma...
saat 08.00 de kalkıp kahvaltımızı yaptık..Saat 09.30 da Gps imizde rotamıza Niş eyaletini yazıp yola koyulduk.214 km yolumuz vardı..Belgrad trafigi bu saatte bile İstanbul trafigini andırmaya araçlar yavaş yavaş şehre girmeye çabalıyordu..
Bu şehri başka zamanda geniş geniş gezmeye karar vererek gidiyoruz..Küçük köylerden geçiyoruz..Tarlalarına-baglarına yaya yürüyen insanlarla dolu yollardan geçiyoruz.Karpuz satan yol kenarı ındaki tezgahlarda karpuza "Bostan" yazıyordu ve kilosu 50 sırp dinarı idi.Benzinin litresi 133.7 dinardı.
1 €=113 dinardı yaklaşık olarak.Böylece 1 litre benzin yaklaşık 1.22 € gibi idi.Bizde neredeyse 1.7€ burada bizden geri ülkede 1.22€ üstelik dökülen ,altyapısı demode bir ülkede..Ya onlar halkını çok düşünüp vergiyi az alıyordu akaryakıttan..yada biz kaynak yaratmak gelişmek için daha çok vergi alıyorduk.. acaip bir paradoks denklemi yanii.. neyse..
Sırbistanda gözlemledigimiz en büyük durum sanırım Bosna Hersekte yaptıgı katliamlar sonrası Birleşmiş milletlerin uyguladıgı ambargo sonucu ,uzun süre yardımsız kalıp agır sanayisini,altyapısının bakımsızlıktan yenileme yapılmamasından dolayı ülke hala eski sovyet ülkeler toplulugundaki durumu muhafaza ediyor gibiydi.Tabiri caizse dökülüyor gibiydi..Makyaj tutmuyor gibiydi..Onun yanında slovenya yıldız gibi parlarken,Hırvatistan ailenin akıllı ve haşere çocugu gibi en güzel ve deniz kıyılarını almış,Bosna Hersek ise vurdumduymaz,umursız haliyle reddi miras yapmış üvey evlat gibi kalmıştı...................
Jagodina adındaki şehre geldik..Güzel şehir..Üniversitesi yanından geçiyoruz..Bizim gps şehir içlerinde kafayı yiyor..saçma sapan yerlere götürüyor bizi.. bunu anlayamadım gezi boyunca...Acaba kalabalıgı sevmiyor mu ondan mı saçmalıyor..
Tabelalarda kril harfleri altında latin harfleriyle de yazılmış..Bu bize çok kolaylık saglıyor..Niş şehrine geldik..Bu kadar gezdigimiz ülkeler içinde İtalyanın birkaç büyük şehrini saymazsak ..yüksek katlı 15-20 katlı binalara burada rastladık....
........................
Sofyaya dogru rotayı çevirdik.Yollarda Türk Tırları,lastik tamir istasyonları, kebapçılar ve türk yemekleri satan lokantalar sık sık karşılaşır olduk..Sanki Edirne taraflarına gelmişiz gibi idik..Daha Sırbistandayız ha....Sırplar bizi hiç sevmeyen bir ulus ve biz onların Niş eyaletinde itibaren birçok yol üstündeki yerleşim merkezlerinde,benzin istasyonunda dükkan v.s açmışız işletiyoruz...
Mola verdik..16 Plakalı bir TIR şoförü plakamı görünce sohbet etmek için...cama kaykılıp yaslandı..
-hemşerim..yolculuk nereye...
-Edirneden -Yalovaya dogru
-sakın İstanbula gündüz girme..2.Bogaz köprüsünde çalışma var..trafik felç..10 saat bekleyenler..üüüüfff millet mahvolmuş.yerinde olsam saat 03.00-04.00 gibi ayarlarım
-sagol abi..sen nereye peki..
-Slovenyaya..
-biz de o taraflardan geliyoruz..
-hava nasıldı peki..
-abi hiç yagmur yagmadı gezi boyunca..sıcak sayılır..
-hayırlı yolculuklar..
-eyvallahh..
...
Saat 18.00 gibi Sırbistan çıkışına Dimitrograda geldik.. Gümrüge sıraya girdik.Sırp-Bulgar gümrügünü alan derinligi ile poz yakalamak için 70-200 mm tele lensi çevirip çekmek istedim..Gümrükteki iri kıyım polis memuru bize dogru gelmeye başladı..
Anladım niyetini...70-200 mm lens tıpkı bazuka gibidir...uzaktan bakınca gümrüge füze fırlatmaya çalışan biri havası da verir hani...
İngilizce bilip bilmedigimizi sordu.Peline döndüm tercüme etmesi için. "fotograf çekmek yasak..makinanızdaki filme bakmak istiyorum.." dedi.Çektigimiz POZLARI tek tek kontrol etti..ona göre zararlı birşey görmeyince.." babanız bir daha yasak olan bir şeyi yaparsa..makinayla beraber burada alıkoyarız kendisini.. " demiş..Allah allah... ..Bunun harici sıkıntı olmadan geçtik hemen...
Bulgar gümrügüne girdik.Çabucak oradan da geçtik.Herkes gümrük çıkışında sıraya girip birşey alıyor ..sanki mecburmuş gibi..bende sıraya girdim mecburen.."otoyol için vinyet almamız lazım..yoksa cezası büyükmüş."
en ucuzu 10 günlük vinyetmiş.5 € verdik aldık..cama yapıştırdık.Yahu ben Bulgaristanda öyle ahım şahım otoyolunda bir türlü agız tadıyla gidemedim ki..daha dogrusu bizdeki otoyolu ne ..Bulgaristandaki otoyolü..ne.... Bulgarlar bu konuda sinekten yag çıkarma politikasını uyguluyordu..
Saat 18.00 gibi Sırbistan çıkışına Dimitrograda geldik.. Gümrüge sıraya girdik.Sırp-Bulgar gümrügünü alan derinligi ile poz yakalamak için 70-200 mm tele lensi çevirip çekmek istedim..Gümrükteki iri kıyım polis memuru bize dogru gelmeye başladı..
Anladım niyetini...70-200 mm lens tıpkı bazuka gibidir...uzaktan bakınca gümrüge füze fırlatmaya çalışan biri havası da verir hani...
İngilizce bilip bilmedigimizi sordu.Peline döndüm tercüme etmesi için. "fotograf çekmek yasak..makinanızdaki filme bakmak istiyorum.." dedi.Çektigimiz POZLARI tek tek kontrol etti..ona göre zararlı birşey görmeyince.." babanız bir daha yasak olan bir şeyi yaparsa..makinayla beraber burada alıkoyarız kendisini.. " demiş..Allah allah... ..Bunun harici sıkıntı olmadan geçtik hemen...
Bulgar gümrügüne girdik.Çabucak oradan da geçtik.Herkes gümrük çıkışında sıraya girip birşey alıyor ..sanki mecburmuş gibi..bende sıraya girdim mecburen.."otoyol için vinyet almamız lazım..yoksa cezası büyükmüş."
en ucuzu 10 günlük vinyetmiş.5 € verdik aldık..cama yapıştırdık.Yahu ben Bulgaristanda öyle ahım şahım otoyolunda bir türlü agız tadıyla gidemedim ki..daha dogrusu bizdeki otoyolu ne ..Bulgaristandaki otoyolü..ne.... Bulgarlar bu konuda sinekten yag çıkarma politikasını uyguluyordu..
..
BULGARİSTAN..
Bulgaristan , Bılgariya), Balkanlar'da yer alan bir ülkedir. Batıda Sırbistan ve Makedonya, doğuda Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde Yunanistan güneydoğuda Türkiye ile çevrilidir. 110 bin 994 kilometrekarelik yüzölçümüyle Avrupa'nın en büyük 16. ülkesidir. Balkan, Rodop ve Rila gibi dağlar yüzey şekillerini belirler. Rila üzerindeki Musala tepesi Balkanların en yüksek noktasıdır. Kuzeydeki Tuna Ovası ve güneydeki Yukarı Trakya Ovası da Bulgaristan'ın alçak ve verimli bölgeleridir.
Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer.14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.I. Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, II. Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.
II. Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmıştır.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 Ocak 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırını oluşturur. Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Maritsa) Bulgaristan'ın bir diğer önemli akarsuyudur.
Sofya (Başkent)..1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hâkim olduğu ülke, Doğu Bloğu' nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca milli gelirin % 70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşamıştır. Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecinde ve Avrupa ülkeler arası en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alır.Çöken eski sistemin yerine, yeni sistemin yerleşmesinin sancılarını yaşayan Bulgaristan, Polonya ve Rusya gibi şok ekonomik paketler uygulamadı. Daha muhafazakâr bir ekonomik reform paketleri uyguladı.2004 itibari ile NATO üyesi olan Bulgaristan 01 Ocak 2007' de de AB'nin tam üyesi olmuştur.
..
2011 genel nüfus sayımına göre Bulgaristan'ın nüfusu 7,364,570'dir. Nüfusun etnik dağılımı ise şu şekildedir: Bulgarlar: 6.655.210 (%83,9), Türkler: 747 000 (%9,4), Romanlar: 370.908 (%4,7),.
Plakası BG dir..Para birimi Euro olması gerekirken...Bulgar Levasıdır..HAYRET ETTİM..hem avrupa toplulugundasın..hemde para biirimin leva..çok yerde zorlandık bu yüzden..
BULGARİSTAN..
Bulgaristan , Bılgariya), Balkanlar'da yer alan bir ülkedir. Batıda Sırbistan ve Makedonya, doğuda Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde Yunanistan güneydoğuda Türkiye ile çevrilidir. 110 bin 994 kilometrekarelik yüzölçümüyle Avrupa'nın en büyük 16. ülkesidir. Balkan, Rodop ve Rila gibi dağlar yüzey şekillerini belirler. Rila üzerindeki Musala tepesi Balkanların en yüksek noktasıdır. Kuzeydeki Tuna Ovası ve güneydeki Yukarı Trakya Ovası da Bulgaristan'ın alçak ve verimli bölgeleridir.
Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer.14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.I. Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, II. Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.
II. Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmıştır.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 Ocak 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırını oluşturur. Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Maritsa) Bulgaristan'ın bir diğer önemli akarsuyudur.
Sofya (Başkent)..1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hâkim olduğu ülke, Doğu Bloğu' nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca milli gelirin % 70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşamıştır. Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecinde ve Avrupa ülkeler arası en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alır.Çöken eski sistemin yerine, yeni sistemin yerleşmesinin sancılarını yaşayan Bulgaristan, Polonya ve Rusya gibi şok ekonomik paketler uygulamadı. Daha muhafazakâr bir ekonomik reform paketleri uyguladı.2004 itibari ile NATO üyesi olan Bulgaristan 01 Ocak 2007' de de AB'nin tam üyesi olmuştur.
..
2011 genel nüfus sayımına göre Bulgaristan'ın nüfusu 7,364,570'dir. Nüfusun etnik dağılımı ise şu şekildedir: Bulgarlar: 6.655.210 (%83,9), Türkler: 747 000 (%9,4), Romanlar: 370.908 (%4,7),.
Plakası BG dir..Para birimi Euro olması gerekirken...Bulgar Levasıdır..HAYRET ETTİM..hem avrupa toplulugundasın..hemde para biirimin leva..çok yerde zorlandık bu yüzden..
...
Slovenya fotolarından kalan..
Slovenya fotolarından kalan..
Slovenya sava nehri kenarı.jpg (74.18 KB , 856x425 - Gösterim: 0 kez.)
slovenya.1.jpg (156.9 KB , 800x639 - Gösterim: 67 kez.)
P1050598.JPG (61.06 KB , 760x290 - Gösterim: 69 kez.)
.
Bulgaristandan..
Bulgaristandan..
Bulgaristan.jpg (95.02 KB , 760x548 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1449.JPG (85.63 KB , 800x411 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1453.JPG (115.97 KB , 800x561 - Gösterim: 68 kez.)
DSC_1456.JPG (76.36 KB , 800x429 - Gösterim: 68 kez.
..
DSC_1464.JPG (117.47 KB , 800x507 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1507.JPG (299.44 KB , 800x536 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1508.JPG (309.66 KB , 800x614 - Gösterim: 69 kez.)
DSC_1509.JPG (307.83 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez
...
DSC_1511.JPG (265.13 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1514.JPG (284.31 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1516.JPG (320.18 KB , 800x646 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1517.JPG (322.52 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez
...
DSC_1522.JPG (346.89 KB , 800x557 - Gösterim: 70 kez.)
DSC_1526.JPG (225.06 KB , 800x536 - Gösterim: 67 kez.)
DSC_1534.JPG (97.09 KB , 800x468 - Gösterim: 66 kez.)
Lavanta tarlası.jpg (83.27 KB , 800x472 - Gösterim: 65
..
Niş.jpg (127.29 KB , 800x559 - Gösterim: 64 kez.)
Sofya.jpg (90.75 KB , 800x617 - Gösterim: 65 kez.)
Sofyayı çıkarken 5 şeritli yolda...jpg (77.65 KB , 760x562 - Gösterim: 65 kez
.Niş -Sofya arası 150 km..
Sofyayı geziyoruz....Sofya eski ama düzenli büyük bulvarların şehir meydanına baglandıgı güzelce bir şehirdi..
.........
Bulgaristan topraklarında Plovdiv yolundayız..Yollar bizim kasaba yolları gibi...
..........
Cumartesi günü gece saat 00.30 kapitan andreevo sınır kapısından geçip kapıkuleye geldik..
Pasaport kontrolünü geçtik..Kalabalık gurbetci gelişi vardı..Çok Kalabalıktı..pasaportlar alındı.."size xray çıktı " dediler...
Allahım neydi günahım..
Bütün dönüş yapan vatandaşlarımız sınır kapımızın ara kısmında..yerlerde oturanlar..arabalarının bagajını açıp valizleri açıp kontrol ettiriyorlar..tam bir keşmekeş..Ne diyeyim.
Yunanistana İpsaladan girişteki xray cihazındaki memur biraz daha efendi davranmıştı sanki..Bu tam bir felaket.. x ray sonrası karavana girdi..Arabanın içindekileri boşalttınız mı ?? şu dolabı açın..şu çekmeceye bakacagım..diyip duruyor..Eşim de eger rafları-çekmeceleri ve içindekileri çıkarttırısanız ..hepsini dışarı atarım..bir daha da almam...vatandaşını hırsız yerine koyan bir biz varız.. " .diye söyleniyordu..BELKİ BUNDAN BELKİ DIŞARDAKİ pek de iç açıcı olmayan..bizden sonraki x-ray için sırada bekleyenler yüzünden "ne yapabilirim ki..bu benim görevim abla..." diyip karavandan indi..Pasaport onaylama kuyrugundan evraklarımızı alıp son çıkış yani pasaport kontrol kuyruguna garip s şekildeki sıraya girdik..Her sonra gelen en öne geçmek için inanılmaz bir şekilde bu eziyet dolu muameleye kızıp ne sıra nede beklemeyi göze alıyordu..Sıraya başkasının girmemesi için geridekilerin öndekilere uyarıcı klakson sesleri..arasında bitik bir vaziyette sinirlerimi yurdumun en iyi cerrahına aldırmış gibi..sakin sakin....sıramızı bekleyip herşeye kulagımı tıkayarak geçişi aldık...Nihayet ülkemdeyim..
Zaman bulabilsem..topragı görebilsem..aracımdan inip topragı öpecektim...
Gecenin bu geç saatinde Edirneye dogru otobandan gidiyorum..Kızım ve eşim yorgunluktan bitap bir şekilde uyuyorlar..Ben dudagımda bir türkü........yol alıyorum...................................
THE END.......SON..
gecenin o saatinde ve böyle bir durumla karşılaşan bir insanı..yani beni.... Neşet Ertaş üstadın "Ah yalan dünya" türküsü paklardı..
Gerçi tek türkü ile yetinmedim.Makamını tuturabildigim ve sözlerini hatırladıgım 2 taneyi daha gecenin karanlıgında Trakyamın o güzel insanlarını uykularında rahatsız etmeden söyledim. .
Çok iyi geliyor bu gibi durumlarda..Tavsiye ederim...
http://www.youtube.com/watch?v=0TppqIBjMDs
Gezimiz bitti...Gezi sonlarında hep çalışma hayatından kalma bir alışkanlıgımı devam ettirecegim.
1-Gezinin analizi-YORUMU
2-Gerek gezi boyunca gerek sonradan unuttugumuz fotolardan seçmece fotoları koyacagım gezimiz tam sonlansın diye..
Bugün-yarın fotolardan seçmeler yükleyecegim..Yorum sonra..
Vendik fotolarından bir demetle başlayacagım..
DSC_11B10.jpg (195.83 KB , 990x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0926CV.jpg (169.82 KB , 990x654 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0931BV.jpg (180.29 KB , 990x597 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1016BC.jpg (201.68 KB , 990x605 - Gösterim: 0 kez
...
DSC_1018NC.jpg (269.69 KB , 990x604 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1026CB.jpg (177.74 KB , 990x594 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1065AB.jpg (175.81 KB , 990x598 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1096M7.jpg (242.9 KB , 990x597 - Gösterim: 0 kez.
...
DSC_1120.jpg (247.66 KB , 660x942 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1121.jpg (213.68 KB , 990x601 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1165.jpg (257.68 KB , 990x599 - Gösterim: 0 kez.
..
italya(12HN).jpg (135.78 KB , 1024x506 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_K11M25.jpg (201.74 KB , 990x599 - Gösterim: 0 kez
..
Beyaz Martı-Karadag KOTORDA.jpg (185.39 KB , 980x584 - Gösterim: 3 kez.)
Karadag-Budva 2.jpg (152.12 KB , 914x554 - Gösterim: 0 kez.)
Karadag-Budva.jpg (179.48 KB , 926x548 - Gösterim: 0 kez.)
Karadag-Budva-3.jpg (124.26 KB , 916x499 - Gösterim: 0 kez
..
karadag-kotor .jpg (232.45 KB , 980x573 - Gösterim: 2 kez.)
Karadag-Budva-4.jpg (225.89 KB , 921x549 - Gösterim: 0 kez.
...
Ohrid.jpg (142.76 KB , 903x545 - Gösterim: 0 kez.)
Kavala.jpg (222.26 KB , 860x521 - Gösterim: 1 kez.)
Ohrid-2.jpg (138.64 KB , 860x454 - Gösterim: 0 kez.)
Ohrid-3.jpg (161.48 KB , 890x441 - Gösterim: 0 kez
Ülkemi 5-6 il hariç (Hakkari-Şırnak-Tunceli-Bitlis v.s ) her karışını
gezdim..Önce kendi ülkemi gezmeliyim ki..Başka ülkeleri gezip
degerlendirirken objektif olabileyim.
Ülkemizin dogası,iklimi,tarihsel dokusuna hiçbir ülke yaklaşamaz bile..Bu kadar da eminim..
Ama iş bunları korumaya, kollamaya,nesiller boyu aynı güzellikleri devam etmesine çalışmaya geldi mi..durrr..O konuda günlerce tartışılır...iş siyasete dayanır..çözümden ziyade sizinkiler,bizimkiler tartışmasına gider..
Sadece bir örnek vereyim..gesisini yüzlerce vererek sayfalar dolusu yazarız..
-Bundan 10-15 yıl önce uzungöle gitmiştik..Çok begenmiştim.Geçen sene gittik..hayal kırıklıgına ugradık.Merak eden görür ..
Tabiat güzelliklerimiz ,degerlerimiz hunharca,bilgisizce katlediyor yok ediyouz.Bu memleket bizim,hepimizin,bizden sonra geleceklere bir şey bırakmamak üzere yeminliyiz de bizim mi haberimiz yok........................
-Yurtdışında bahsettigimiz ülkelrde ise bizim yarımızı bile etmeyen güzellikleri koruyarak,onararak öyle bir sunumları varkii.anlatamam..
Durum bu yani..
Fotograflardan seçmeler kaldıgımız yerden devam..
DSC_0063.JPG (271.15 KB , 990x663 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0065.JPG (266.38 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0108.JPG (233.3 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0116.JPG (230.13 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.
DSC_0819.JPG (196.34 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1309.JPG (213.36 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1471.JPG (198.13 KB , 960x544 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_8791.JPG (317.5 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.
DSC_8812.JPG (247.24 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9163.JPG (282.09 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9663.JPG (235.03 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9878.JPG (231.04 KB , 936x627 - Gösterim: 1 kez
DSC_9880.JPG (214.06 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9890.JPG (299.34 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9932.JPG (266.24 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9964.JPG (361.18 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
P1050399.JPG (223.13 KB , 960x540 - Gösterim: 0 kez.)
P1050443.JPG (164.44 KB , 920x518 - Gösterim: 1 kez.
devam..
DSC_0524c.jpg (240.59 KB , 960x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0751.jpg (296.83 KB , 960x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1035.jpg (172.56 KB , 960x586 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0757.jpg (295.26 KB , 960x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1037.jpg (171.91 KB , 960x595 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1049.jpg (112.04 KB , 960x589 - Gösterim: 0 kez.
DSC_0821.jpg (120.51 KB , 1024x685 - Gösterim: 1 kez.)
P1050221.jpg (184.82 KB , 960x485 - Gösterim: 1 kez.)
P1050242.jpg (110.93 KB , 960x490 - Gösterim: 2 kez.
P1050338.jpg (209.07 KB , 990x491 - Gösterim: 1 kez.)
P1050525.JPG (272.65 KB , 920x518 - Gösterim: 1 kez.)
GEZİ ANALİZİ-YORUM,
Gezimiz tam istedigimiz gibi ve planladıgımız şekilde oldu.İlk defa Yurtdışına araçla çıkmama ragmen kendne güven mi dersiniz,yıllar boyu araç kullanmanın verdigi tecrübe mi dersiniz,hiç sıkıntı çekmeden ceza yeme durumuyla bile karşılaşmadan rahat bir gezi yaptık.
Aracımız da ufak bir bakımla bizi bu kadar yerlere güvenle götürüp getirdi.
Genelde sınır kapılarında sorun yaşayacagımızı düşünmüştük..Sandıgımızdan kolay oldu.Hatta bütün sınır kapılarında o kadar hızlı işlem oldu ki..Bunda yeşil pasaportun etkisi var mı ? yoksa aile oldugumuz için mi bu anlayışı gösterdiler anlamadım.. ..Bu yazdıklarım gezi yazımızı okuyanlar bilir ülkemiz hariçti..
Mevsim olarak Haziran ayını seçmekle hem serin olması hemde kalabalık olmaması için ayın ilk haftasına ,erkene almıştık..Ama ülkemizde yagmur yagıyorken gittigimiz bu ayda Adriyatik boyunca sıcak hep vardı..Ama son tatile çıkan arkadaşlarımızdan duyduguma görede bizdeki hava ile farkı yok gibi.Sıcak havalarda deniz kamping-dag,deniz iyi oluyor ama..tarihi eser,kale sur gezileri tam bir sauna etkisi yaratıyor..
Harcamalarda en büyük kalem yakıt tutuyor.Allahtan yakıt hem ucuz hemde aracımız 8.5 lt/100 km ortalamayla bizlerin yüzünü güldürdü de bu harcama kalemimiz olması gerekenden daha da az oldu.Gezi boyunca 6350 km yol yapıldı kurları çevirdigimizde 1250-1300 tl gibi yakıt parası harcamışız.
Yakıttan sonra ara sıra da olsa kampinglerde kalmamız dolayısıyla konaklamamıza en ucuz 10€/gün ile Makedonya, en pahalı 42€/ gün ile Hırvatistan Dubrovnik oldu.Diger yerlerde ise bu aralıkta kaldık.Geri ülkelerde kamp hizmeti dogal olarak biraz özensiz ama hep iyi niyetliler ve ellerinden gelen yardımı yapmak için ugraşıyorlar.Hatta İtalyada sadece bir yerde elektrik almak için 3lü 220 V girişi parayla satmaya kalan kampinge inat diger bütün yerler serbestce verdi,ama çıkarken geri aldı.
Seyahat planlarımızda ve notlarımızda bizden önce giden arkadaşlarımızın notları,medya ve netten araştırmalardan yapmıştık.Hazırlıklı olmamız iyi oldu.Hem gidecegimiz rotayı harita bazında çıkartıp dosyalamıştık.Hemde ülke ülke notlar alıp dosyalamıştık.Hatta dışişleri gov.tr den gidilecek ülkelere ait,bilgiler,konsolosluk ve ilgili telefonlar,yasak olan şeyler,gümrük kapılarında ve getirilecek eşya v.s hakkında,trafik ve trafik cezaları hakkında bütün verileri hem bilgisayara indirmiş.hemde okunması kolay olsun diye çıktısını dosyalamıştık.Faydası oldu.
Bazı ülkelerde gezilecek yerleri daha geniş tutsa imişiz dedik gezi sonunda..ama zaman ve plan geri dönmeyi engelleyen en büyük etken.Mesela ; Karadag-Kotor gezimizde oraya kadar gitmişken Durmitor milli parkına gidememenin ,Makedonyada üsküpe geçse mi idik demenin, Hırvatistanda hvar adası, gibi..
Gittigimiz yerlerde lisanda anlaşma-konuşma sıkıntısı ara ara yaşadık...Bütün ülkelerde (italya hariç) Almanca ikinci dil gibi ..sanki herkes bizim Almancı vatandaşlarımız gibi oradan gelmişlercesine Almanca konuşuyor yada anlaşmaya çalışıyor.İngilizce çat pat anlaşabiliyorsunuz..Ama en önemlisi ..evrensel dil..vücut dili her yerde geçiyor.. Ne istediginizi anlatma kabiliyetinize baglı..Yalnız şunu anladık ki..ingilizleri -italyanlar,Fransızlar sevmiyor,Almanları digerleri sevmiyor..hele hele Fransızlar İngilizlerden nefret ediyorlar..neden mi.?.soru sırdugunuz
kişiler eger bu milletten biri ise hemen belli ediyor..ya cevap vermiyor,,yada anlamamış numarası yapıyor..
Yani her ülke bir başka ülkeden hazzetmiyor,,sevmiyor,,nefret ediyor...v.s v.s vs.
İngilizce olarak en az 10-15 dükkan,petrol istasyonu,kitapçı v.s gittik.Aracımıza o ülkenin çıkartması-stikırını almak için..olmadı olmadı..En son bir kagıda stıkır yaptım...Mesela Bulgaristan ( B.G ) diye oval bir daire çizip ortasındaki çizdigim BG yi kenarından açıp cama yapıştırma hareketi yaptım..var mı diye... hemen anladılar..tezgah arkasından bulup verdiler... yani..ne olursa olsun anlaşma yolunu bilmek-bulmak en zor yerde bulunuyor..Ara ara Türkçe bilen yada anlaşabileceginize rast geliyorsunuz...
Ülkemizin dogası,iklimi,tarihsel dokusuna hiçbir ülke yaklaşamaz bile..Bu kadar da eminim..
Ama iş bunları korumaya, kollamaya,nesiller boyu aynı güzellikleri devam etmesine çalışmaya geldi mi..durrr..O konuda günlerce tartışılır...iş siyasete dayanır..çözümden ziyade sizinkiler,bizimkiler tartışmasına gider..
Sadece bir örnek vereyim..gesisini yüzlerce vererek sayfalar dolusu yazarız..
-Bundan 10-15 yıl önce uzungöle gitmiştik..Çok begenmiştim.Geçen sene gittik..hayal kırıklıgına ugradık.Merak eden görür ..
Tabiat güzelliklerimiz ,degerlerimiz hunharca,bilgisizce katlediyor yok ediyouz.Bu memleket bizim,hepimizin,bizden sonra geleceklere bir şey bırakmamak üzere yeminliyiz de bizim mi haberimiz yok........................
-Yurtdışında bahsettigimiz ülkelrde ise bizim yarımızı bile etmeyen güzellikleri koruyarak,onararak öyle bir sunumları varkii.anlatamam..
Durum bu yani..
Fotograflardan seçmeler kaldıgımız yerden devam..
DSC_0063.JPG (271.15 KB , 990x663 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0065.JPG (266.38 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0108.JPG (233.3 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0116.JPG (230.13 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.
..
DSC_0819.JPG (196.34 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1309.JPG (213.36 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1471.JPG (198.13 KB , 960x544 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_8791.JPG (317.5 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.
..
DSC_8812.JPG (247.24 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9163.JPG (282.09 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9663.JPG (235.03 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9878.JPG (231.04 KB , 936x627 - Gösterim: 1 kez
..
DSC_9880.JPG (214.06 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9890.JPG (299.34 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_9932.JPG (266.24 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
..
DSC_9964.JPG (361.18 KB , 936x627 - Gösterim: 0 kez.)
P1050399.JPG (223.13 KB , 960x540 - Gösterim: 0 kez.)
P1050443.JPG (164.44 KB , 920x518 - Gösterim: 1 kez.
devam..
DSC_0524c.jpg (240.59 KB , 960x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_0751.jpg (296.83 KB , 960x576 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1035.jpg (172.56 KB , 960x586 - Gösterim: 0 kez.)
..
DSC_0757.jpg (295.26 KB , 960x584 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1037.jpg (171.91 KB , 960x595 - Gösterim: 0 kez.)
DSC_1049.jpg (112.04 KB , 960x589 - Gösterim: 0 kez.
...
DSC_0821.jpg (120.51 KB , 1024x685 - Gösterim: 1 kez.)
P1050221.jpg (184.82 KB , 960x485 - Gösterim: 1 kez.)
P1050242.jpg (110.93 KB , 960x490 - Gösterim: 2 kez.
.
P1050338.jpg (209.07 KB , 990x491 - Gösterim: 1 kez.)
P1050525.JPG (272.65 KB , 920x518 - Gösterim: 1 kez.)
GEZİ ANALİZİ-YORUM,
Gezimiz tam istedigimiz gibi ve planladıgımız şekilde oldu.İlk defa Yurtdışına araçla çıkmama ragmen kendne güven mi dersiniz,yıllar boyu araç kullanmanın verdigi tecrübe mi dersiniz,hiç sıkıntı çekmeden ceza yeme durumuyla bile karşılaşmadan rahat bir gezi yaptık.
Aracımız da ufak bir bakımla bizi bu kadar yerlere güvenle götürüp getirdi.
Genelde sınır kapılarında sorun yaşayacagımızı düşünmüştük..Sandıgımızdan kolay oldu.Hatta bütün sınır kapılarında o kadar hızlı işlem oldu ki..Bunda yeşil pasaportun etkisi var mı ? yoksa aile oldugumuz için mi bu anlayışı gösterdiler anlamadım.. ..Bu yazdıklarım gezi yazımızı okuyanlar bilir ülkemiz hariçti..
Mevsim olarak Haziran ayını seçmekle hem serin olması hemde kalabalık olmaması için ayın ilk haftasına ,erkene almıştık..Ama ülkemizde yagmur yagıyorken gittigimiz bu ayda Adriyatik boyunca sıcak hep vardı..Ama son tatile çıkan arkadaşlarımızdan duyduguma görede bizdeki hava ile farkı yok gibi.Sıcak havalarda deniz kamping-dag,deniz iyi oluyor ama..tarihi eser,kale sur gezileri tam bir sauna etkisi yaratıyor..
Harcamalarda en büyük kalem yakıt tutuyor.Allahtan yakıt hem ucuz hemde aracımız 8.5 lt/100 km ortalamayla bizlerin yüzünü güldürdü de bu harcama kalemimiz olması gerekenden daha da az oldu.Gezi boyunca 6350 km yol yapıldı kurları çevirdigimizde 1250-1300 tl gibi yakıt parası harcamışız.
Yakıttan sonra ara sıra da olsa kampinglerde kalmamız dolayısıyla konaklamamıza en ucuz 10€/gün ile Makedonya, en pahalı 42€/ gün ile Hırvatistan Dubrovnik oldu.Diger yerlerde ise bu aralıkta kaldık.Geri ülkelerde kamp hizmeti dogal olarak biraz özensiz ama hep iyi niyetliler ve ellerinden gelen yardımı yapmak için ugraşıyorlar.Hatta İtalyada sadece bir yerde elektrik almak için 3lü 220 V girişi parayla satmaya kalan kampinge inat diger bütün yerler serbestce verdi,ama çıkarken geri aldı.
Seyahat planlarımızda ve notlarımızda bizden önce giden arkadaşlarımızın notları,medya ve netten araştırmalardan yapmıştık.Hazırlıklı olmamız iyi oldu.Hem gidecegimiz rotayı harita bazında çıkartıp dosyalamıştık.Hemde ülke ülke notlar alıp dosyalamıştık.Hatta dışişleri gov.tr den gidilecek ülkelere ait,bilgiler,konsolosluk ve ilgili telefonlar,yasak olan şeyler,gümrük kapılarında ve getirilecek eşya v.s hakkında,trafik ve trafik cezaları hakkında bütün verileri hem bilgisayara indirmiş.hemde okunması kolay olsun diye çıktısını dosyalamıştık.Faydası oldu.
Bazı ülkelerde gezilecek yerleri daha geniş tutsa imişiz dedik gezi sonunda..ama zaman ve plan geri dönmeyi engelleyen en büyük etken.Mesela ; Karadag-Kotor gezimizde oraya kadar gitmişken Durmitor milli parkına gidememenin ,Makedonyada üsküpe geçse mi idik demenin, Hırvatistanda hvar adası, gibi..
Gezi
sırasında en çok ara yerlerde ,dag,bayır v.s çekmeyen telefon ve net
baglantısı sorun oldu.Her zaman yerleşik düzende yani kamping ve wi-fi
çeken yerlerde olamadık.Onun içinde benim gibi hayatının %99 u iletişim
halinde olan birinin durumunu anlarsınız..
Bunu bizzat kesin çözüm için ; ttnet yurtdışı paketini kullanlardan yada..pahalıda olsa telefon bağlantısı ile(çok pahalı oluyor yaw..bana 120-130 tl gibi extra fatura geldi..tabii ki şirkete ) hesaplı yöntemi bulmak lazım derim..
Güvenlikle ilgili en ufak sıkıntı yaşamadık.Sadece Makedonya manastır (bitola) çok meraklı motosikletli 3-4 genç ya bizim Türk olmamızdan Türkleri sevdikleri için..yada aracımızı çok begenmelerinden ötürü 2-3 saat araç çevresinde sesli sesli dolandılar.durdular biz tedirgin olduk..Ama hiç bir fiiliyat,sözlü sataşma yada laf atmayı 17 günlük gezi boyunca yaşamadık..
Giderken kredi kartımın her ülkede geçecegi ve sıkıntı yaşamayacagımı bizden önce giden bütün arkadaşların tecrübelerine göre bilerek gitmem sonucu bütün harcamalarımızı bununla yani kredi kartımızla yaptık.,Sadece küçük yerel harcamalarda ne biliyim otopark parası,Bulgaristan,Sırbistan gibi yerlerdeki yerel harcamalarda o ülkenin parasına ihtiyaç dogdu.Ama o kadar az bir rakam ki..bence cebinizde 300-500€ olsun..bu para hiç harcanmadan bile geri gelecektir.Kredi kartı sistemi mükemmel bütün yerde çalışıyor geçiyor.Eger çok sıkışık olursanız çok yerde change dükkanları,bankalar veya çok dükkan,magaza euro olarak para kabul ediyor.yada kendi yerel paraları olarak kabul edip üzerini euro olarak veriyorlar.Rakam küçük olunda degişimden kar-zarar gözetmemek lazım.Yada her sınır kapısı geçişte hemen oracıktaki dükkanlarda belli miktar parayı yerel parayla bozdurmak,,ülkeden çıkıştada geri kalan parayı euroya çevirmek gibi .. .Ama Dolar hiç geçmiyor desek dogrudur..İlk defa Amerikayı sevmeyen bir ülkeler toplulugunda (bende sevmem..babalarını da sevmezdim... ).,cografyada gezdik..Bundan çok şaşırdık desem yeridir..
Bunu bizzat kesin çözüm için ; ttnet yurtdışı paketini kullanlardan yada..pahalıda olsa telefon bağlantısı ile(çok pahalı oluyor yaw..bana 120-130 tl gibi extra fatura geldi..tabii ki şirkete ) hesaplı yöntemi bulmak lazım derim..
Güvenlikle ilgili en ufak sıkıntı yaşamadık.Sadece Makedonya manastır (bitola) çok meraklı motosikletli 3-4 genç ya bizim Türk olmamızdan Türkleri sevdikleri için..yada aracımızı çok begenmelerinden ötürü 2-3 saat araç çevresinde sesli sesli dolandılar.durdular biz tedirgin olduk..Ama hiç bir fiiliyat,sözlü sataşma yada laf atmayı 17 günlük gezi boyunca yaşamadık..
Giderken kredi kartımın her ülkede geçecegi ve sıkıntı yaşamayacagımı bizden önce giden bütün arkadaşların tecrübelerine göre bilerek gitmem sonucu bütün harcamalarımızı bununla yani kredi kartımızla yaptık.,Sadece küçük yerel harcamalarda ne biliyim otopark parası,Bulgaristan,Sırbistan gibi yerlerdeki yerel harcamalarda o ülkenin parasına ihtiyaç dogdu.Ama o kadar az bir rakam ki..bence cebinizde 300-500€ olsun..bu para hiç harcanmadan bile geri gelecektir.Kredi kartı sistemi mükemmel bütün yerde çalışıyor geçiyor.Eger çok sıkışık olursanız çok yerde change dükkanları,bankalar veya çok dükkan,magaza euro olarak para kabul ediyor.yada kendi yerel paraları olarak kabul edip üzerini euro olarak veriyorlar.Rakam küçük olunda degişimden kar-zarar gözetmemek lazım.Yada her sınır kapısı geçişte hemen oracıktaki dükkanlarda belli miktar parayı yerel parayla bozdurmak,,ülkeden çıkıştada geri kalan parayı euroya çevirmek gibi .. .Ama Dolar hiç geçmiyor desek dogrudur..İlk defa Amerikayı sevmeyen bir ülkeler toplulugunda (bende sevmem..babalarını da sevmezdim... ).,cografyada gezdik..Bundan çok şaşırdık desem yeridir..
Gittigimiz yerlerde lisanda anlaşma-konuşma sıkıntısı ara ara yaşadık...Bütün ülkelerde (italya hariç) Almanca ikinci dil gibi ..sanki herkes bizim Almancı vatandaşlarımız gibi oradan gelmişlercesine Almanca konuşuyor yada anlaşmaya çalışıyor.İngilizce çat pat anlaşabiliyorsunuz..Ama en önemlisi ..evrensel dil..vücut dili her yerde geçiyor.. Ne istediginizi anlatma kabiliyetinize baglı..Yalnız şunu anladık ki..ingilizleri -italyanlar,Fransızlar sevmiyor,Almanları digerleri sevmiyor..hele hele Fransızlar İngilizlerden nefret ediyorlar..neden mi.?.soru sırdugunuz
kişiler eger bu milletten biri ise hemen belli ediyor..ya cevap vermiyor,,yada anlamamış numarası yapıyor..
Yani her ülke bir başka ülkeden hazzetmiyor,,sevmiyor,,nefret ediyor...v.s v.s vs.
İngilizce olarak en az 10-15 dükkan,petrol istasyonu,kitapçı v.s gittik.Aracımıza o ülkenin çıkartması-stikırını almak için..olmadı olmadı..En son bir kagıda stıkır yaptım...Mesela Bulgaristan ( B.G ) diye oval bir daire çizip ortasındaki çizdigim BG yi kenarından açıp cama yapıştırma hareketi yaptım..var mı diye... hemen anladılar..tezgah arkasından bulup verdiler... yani..ne olursa olsun anlaşma yolunu bilmek-bulmak en zor yerde bulunuyor..Ara ara Türkçe bilen yada anlaşabileceginize rast geliyorsunuz...
.
Yemek konusunda eger tavuk,balık,hamburger türü yiyecekleri yerseniz sıkıntı yaşamazsınız.Ama diger yiyeceklerde domuz eti gibi et karışımı olma ihtimalini göz önünde bulundurmakta fayda var.Lezzet herkese göre dehişecegi için yorum yapmayacagım..Ama karavanla gidiyorsanız..bütün buradaki alışkanlıklarınızı aynen oradan marketten alışveriş yaparak devam ediyorsunuz.Biz Ezine peyniri ve kaşarını ; eşimin yaptıgı siyah zeytini ve yeşil salamura zeytini gezi boyunca bütün sabah kahvaltılarında yedik.Bitmedi neredyse.Üstüne üstlük..götürdügümüz sucukla da ara ara kendimize sabah kahvaltısında ziyafet çektik.Yumurta genelde biz e göre her yerde pahalı idi.Yogurt bizim yoruttan degil ama..yoogurth diye satılan bizim ayranın süzmesi sanki..
Kale,müze ,tarihi ve doğal güzellikleri gezme yerleri pahalı..Ama gezince degiyor dogrusu..Bizi en çok Hırvatistan Plivitce milli parkında 3 kişi neredeyse 50-60 € çıkacak ücret düşündürmüştü.. Yazılı tarifeye göre öyle idi.Kızımızın ögrenci belgesi,günlerden hafta arası olması mı nedir..3 kişi sanırım 35-40 € arası ücrete geldi..Düşününce bayagı fazla geliyor..Ama gezip görünce..kesinlikle degiyor.Diyecegim şu..adamlar tabii ve tarihsel güzelliklerini neyi nerede pazarlayacaklarını iyi biliyor ve bundan da çok güzel ülkelerine para kazandırıyorlar..Yani...ah ah..bizim ören yerleri ve müze girişlerimiz....ahh...
Yemek konusunda eger tavuk,balık,hamburger türü yiyecekleri yerseniz sıkıntı yaşamazsınız.Ama diger yiyeceklerde domuz eti gibi et karışımı olma ihtimalini göz önünde bulundurmakta fayda var.Lezzet herkese göre dehişecegi için yorum yapmayacagım..Ama karavanla gidiyorsanız..bütün buradaki alışkanlıklarınızı aynen oradan marketten alışveriş yaparak devam ediyorsunuz.Biz Ezine peyniri ve kaşarını ; eşimin yaptıgı siyah zeytini ve yeşil salamura zeytini gezi boyunca bütün sabah kahvaltılarında yedik.Bitmedi neredyse.Üstüne üstlük..götürdügümüz sucukla da ara ara kendimize sabah kahvaltısında ziyafet çektik.Yumurta genelde biz e göre her yerde pahalı idi.Yogurt bizim yoruttan degil ama..yoogurth diye satılan bizim ayranın süzmesi sanki..
Kale,müze ,tarihi ve doğal güzellikleri gezme yerleri pahalı..Ama gezince degiyor dogrusu..Bizi en çok Hırvatistan Plivitce milli parkında 3 kişi neredeyse 50-60 € çıkacak ücret düşündürmüştü.. Yazılı tarifeye göre öyle idi.Kızımızın ögrenci belgesi,günlerden hafta arası olması mı nedir..3 kişi sanırım 35-40 € arası ücrete geldi..Düşününce bayagı fazla geliyor..Ama gezip görünce..kesinlikle degiyor.Diyecegim şu..adamlar tabii ve tarihsel güzelliklerini neyi nerede pazarlayacaklarını iyi biliyor ve bundan da çok güzel ülkelerine para kazandırıyorlar..Yani...ah ah..bizim ören yerleri ve müze girişlerimiz....ahh...
Gezi boyunca kaldıgımız kamp yerleri...gezidigimiz yerlerden bazı koordinatları veriyorum...
YUNANİSTAN
Kavala da şehir merkezi otoparkında kaldıgımız yer..Burası hem kaleyi hemde su bendine yakın bir yer.
K:40" 56' 11.74
D:24" 24'27.49
Su kemeri ..kale yolu.
K 40 56 12 06
D 24 24 55 20
SELANİK ATATÜRKÜN EVİ
40 38 07 86
22 57 15 13
MAKEDONYA
BİTOLA Atatürkün okudugu askeri okul
41 01 24 65
21 20 09 59
ohrid ulica kampı,
40 59 53 97
20 47 59 12
ohrid kalesi
41 06 53 67
20 47 28 50
struga meydanı
41 10 40 40
20 40 47 01
ARNAVUTLUK TİRAN MEYDANI
41 19 43 65
19 49 02 55
KARADAG
BAR Sahilinde park ettigimiz yer
42 06 49 98
19 04 57 55
BUDVA Plajı.
42 17 07 33
18 50 59
KOTOR
Manzara seyir yeri
42 24 31 97
18 46 08 99
stasi grad..tarihi eski şehir
42 25 29 03
18 46 11 47
karavan park ettigimi deniz kenarı
42 27 32 24
18 44 29 98
HIRVATİSTAN DUBROVNİK
kamp yerimiz solidite camping
42 39 42 75
18 04 14 13
BOSNA HERSEK MOSTAR köprüsü
43 20 22 82
17 47 58 21
TRAVNİK medrese ve yemek için yer.
44 13 44 55
17 40 25 80
kale
44 13 46 74
17 40 11 48
OORDİNATLARA DEVAM..
Trogir Old town..yakını park ettigimiz yer.
K 43" 30' 54 .97
D 16" 15' 11.79
Sibenik.karavan parketmesi zorunlu yer.
43 43 46 78
15 53 45 57
ZADAR old town
44 06 50 28
15 13 38 22
Razanac Kamping PLANİC .
44 16 40 75
15 20 41 10
PLİVİTCE LAKES
44 22 59 83
15 25 59 83
YUNANİSTAN
Kavala da şehir merkezi otoparkında kaldıgımız yer..Burası hem kaleyi hemde su bendine yakın bir yer.
K:40" 56' 11.74
D:24" 24'27.49
Su kemeri ..kale yolu.
K 40 56 12 06
D 24 24 55 20
SELANİK ATATÜRKÜN EVİ
40 38 07 86
22 57 15 13
MAKEDONYA
BİTOLA Atatürkün okudugu askeri okul
41 01 24 65
21 20 09 59
ohrid ulica kampı,
40 59 53 97
20 47 59 12
ohrid kalesi
41 06 53 67
20 47 28 50
struga meydanı
41 10 40 40
20 40 47 01
ARNAVUTLUK TİRAN MEYDANI
41 19 43 65
19 49 02 55
KARADAG
BAR Sahilinde park ettigimiz yer
42 06 49 98
19 04 57 55
BUDVA Plajı.
42 17 07 33
18 50 59
KOTOR
Manzara seyir yeri
42 24 31 97
18 46 08 99
stasi grad..tarihi eski şehir
42 25 29 03
18 46 11 47
karavan park ettigimi deniz kenarı
42 27 32 24
18 44 29 98
HIRVATİSTAN DUBROVNİK
kamp yerimiz solidite camping
42 39 42 75
18 04 14 13
BOSNA HERSEK MOSTAR köprüsü
43 20 22 82
17 47 58 21
TRAVNİK medrese ve yemek için yer.
44 13 44 55
17 40 25 80
kale
44 13 46 74
17 40 11 48
OORDİNATLARA DEVAM..
Trogir Old town..yakını park ettigimiz yer.
K 43" 30' 54 .97
D 16" 15' 11.79
Sibenik.karavan parketmesi zorunlu yer.
43 43 46 78
15 53 45 57
ZADAR old town
44 06 50 28
15 13 38 22
Razanac Kamping PLANİC .
44 16 40 75
15 20 41 10
PLİVİTCE LAKES
44 22 59 83
15 25 59 83